Her düş her yaş her ardıç kuşu
B/atılında gezegenin, yüreğim yol
yorgunu
Kamaşan gözlerimde saklı
Ruhuma teyelli maviden nazarlık
Yer gök ve evren hem tembihli hem
evhamlı
Ölümü teğet geçen kuşluk vakti
Bir sonram vardı önceleri
Kimliksizliğimi Rabbime emanet ettim
edeli
Hem öncemdeyim aklı karışık
Anda saklı Nuh Tufanı
Ruhsa gel- gitlerin sarnıcı
Bir mentollü düş idi g/ördüğüm
Akışkan göğe çakmak çakıp da
tutuşturduğum
Gecenin yosun tutan yankısında
Sorup soruşturulduğum
Ölüm öncesi içine tıkıldığım mahpushane
duvarında
Yaslı şiirlerim nasıl da kan çanağı
Düne yamalı gözlerimde çakan ışıklar
misali
Donup kaldığım gece öncesi
Ötekileştirilen mahzun yüreğim ve bam
teli
Aşkın firakı
Yâd edilesi mazinin tebessümü
Adeta ruhumda işli mendil
Varsa yoksa anamın duaları
Tebessüm ehli kâh bir serçe kâh
endamlı martı
Kapı duvar isyanların batağı
Bir minval ki ömür
Bir merdane ki gömülü zehir
Misliyle hoyrat ve hayta bir rüzgâr
İçimi ürperten pembe düşlerime kefil
bir şarkı
Sessizlikle oynaşan gamlı notaların
firarı
Şah idim şahbaz oldum
El pençe divan idim
Şimdi sundurmada yanan ocak oldum
Ateş idim tamtakır
Aşk idim hicapta saklı
Bir mizansen ki bol kepçe aşkın
sonlanmaz saltanatı
Yer gök şahit aşka düştüğüm
Her günde evrildiğim parça parça
Lime edildiğim gecenin sönmez feri
Kâh ahkam kesenler
Kâh soytarı sitemler
Kâh ben kazan umut kepçe fidan misali
yarınlar ve iman
Aşka biat bir inat
İken yaşamak adeta saltanat
Şimdimden yoksun bir nida
Aşkla kapışan her fetva
Silik rütbem ihtişamlı imzam
Göğe feveran eden suspus olduğum değilim
artık
Canhıraş sürüklendiğim
Rüzgârın muadili endamlı bir tay gibi
Salkım söğüt asma dalında yaprak
Başım dik sırtımda yük
Ölümsüzlüğe nazire eden bir beyit
Aşkla özlemin el sıkıştığı her nüans
Bir farkındalık asla
Ve işte peşi sıra koştuğum bir masal
Öncemle hemhal
Andan muaf yarınlara kavuşmak adına…
Yarımdan bütün
Ölümden düğün
Hüzünden ise sağdığım süt misali ne
çok güğüm
Bedelsiz ve yansız
Acımdan helak olsam bile pervasız
Sızım sızım sızlayan bir şiir nasıl
ki perçemi
Umudun bazen suskun bazen sivri dili
Ben değil de kalem hüküm sürdüğünden
beri…