İşlerin en yoğun ve canımızın burnunda olduğu öğle vaktinde, departman müdürü bölüme gelip bir şeyler söyleyecek gibiydi fakat  arkadaşlardan çekinmiş olacak ki beni ofise çağırdı. Ofisler bizim için adeta duruşma salonları gibidir; bir kabahatiniz varsa hesaba çekilirsiniz. "Sen bugün çok çalıştın, gel biraz dinlen, uzan!" gibi bir nezaket beklemeyin!

"Gel ofise," dedi, "sana kız buldum."
Arkadaşlar da gülüşüp takıldılar: "Bahtın açıldı, hayırlı olsun,  haydi gözün aydın!"

O önümde, ben ise bir-iki metre arkasında ofisin yolunu tuttuk. Ama aklımdan türlü türlü şeyler geçiyor: Kızı tanıyor muyum? Kız beni tanıyor mu? Acaba beni beğenecek mi, ben onu beğenecek miyim?

"Kapıyı kapat!" dedi ama ben hem düşünüyor, hem merak ediyor hem de reddedilmekten korkuyordum. Tahmin etmeye çalışıyorum: Aşçı mı yoksa garson mu? Uzun  boylu mu, kısa  boylu mu? Şişman mı, zayıf mı? Esmer mi, sarışın mı? Aç tavuk kendini buğday ambarında sanırmış; benimkisi de öyle. İçimden geçirirken:
"Şule mi? Mine mi? Ece mi? Lale mi?"
duyduğum söz karşısında irkilmemek elde değildi:
"Bana biraz borç verebilir misin?"
( Sana Kız Buldum başlıklı yazı berberce tarafından 22.09.2025 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu