Küçücüktüm
Aklım aklen çalışmazdı
Hiçbir şeyle yeterince savaşmazdım
Gülerdim, oynardım; insanlarla
Çünkü kasamda eşya alacak param yoktu
Ve karnım tok değil açtı
Ucu ucuna yeterdi her bir kırıntı
Yetinmeyi o zamanlarda yaşadım
Büyüyünce anladım
Ne ara büyüdüm de otuzlara dayandım ki
Yetişmek mi?
Şöyle kalsın!
Ben her şeye geç kalan taraftayım
Zaman ilerledi sadece
Ama benim yönüm hep aynı kaldı
Aramak, aramak, aramak…
Bulduğunu sanıp ramak kalmak
Uçlardan uçlara
Her kayıpta atılmak
Suçlardan suçlara
Yeri geldi soruldum
Duyanlara duymayanlara
Yeri geldi soyundum
Kalbi göğüs kafesinden taşan ruhlara
Çünkü ben iflah olmaz bir çocuktum
Şimdi bile, hâlâ...
Tamamlar devamdı
Devamlar deva olsun diye
Tamahlar dertti
Dertler dimağ kalsın diye
Diye diye yolu yarıladım
Oysaki onlar yolu gördü
Ben ise nasıl yürüdüğümü
Hiç kimse de dönüp yüzünü
Bu kızın güzü yazı bir demedi
Bu kız ağlar, bu kız güler
Bu kız güzel dendim, iki dünyamı öldürdüler!
Adem?
Madem gelmeyeceksin nedir bu olup biten?
Nedir çektiğim bu keder, bu elem?
Beni Havva olmaya layık etmeyen düzen
Bozulmaz mı sanırsın?
Umudumun dili konuşur
Sen hiç duymaz mısın?
Varsın duyma!
Yapayalnız kalayım ömür boyunca
Ama ya küçüklüğüm?
Onu da benden alamazsın ya!
TUĞSEL