Aşkın hangi dili onu anlatmaya yetti ki! Uzunca kelimeler de ona aitti, susmak da. Dokunmadan sevmek de ondaydı, doyurmakta. Ondan kaçışlarımız bile karda izi belli ederdi. Ona kucak açmamız bile dizlerdeki bağı çözmeye yeterdi. Bir yerinden tutunuyorduk o ayrı ama tutuştuğumuz yer apayrıydı. Her şey hızlı ve korkusuz ilerliyordu. Sahi, bırak sonunu, iki adımını bile hesaba katmadan yaşamak hangi çağın alışkanlığıydı? Aşk kültürü kimden aktarılmıştı bize böyle? Biz atalarımıza mı uyduk acaba yoksa selam mı verdik iblise? Belki de meleklere… Kişiden kişiye değişir ne de olsa. Aşk bir bedende hissedilse bile ruha dokunmayan bir aşk ilerleyebilir miydi? Her gün onu görmek uğruna yol aldığın bedeni yorgunluğun onu görünce pamuk gibi olması hangi literatürde geçerdi peki?
   Tüm mücadelem, aşkın saygınlığıyla ve kutsallığıyla daha güçlü bir hal alır. Gidip gelmelerim yerini dalıp gitmelere bırakır. Sınırlarım sıradanlıktan sıyrılıp ihlal hissini vermektense hemhal duygusunu yaşatır. İmkansızlık tüm olasılıkları görür de ilahi takdir öyle bir plan yazar, çizer ve sonunda doğru adrese dağıtır.
   Sonu kimseler bilemez ama aklı başından alanla aklını başına getiren şey aynı tanımdır. Ve ister savaş istersen de karış, akışa güvendikçe her şey tam takırdır.

Tuğsel K. 
( Aşk Tam Takır başlıklı yazı Tuğsel Karakırık tarafından 12.11.2025 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu