Derdini
kula anlatırsan rezil, Allah’a anlatırsan vezir olursun

Bu söz, insanın içsel acılarını ve sıkıntılarını herkese açmasının risklerine dikkat çeker. Çünkü insanlar çoğu zaman anlamak yerine yargılar. Oysa derdini Allah’a anlatmak, hem gönül rahatlığı hem de manevi bir yükseliş getirir. Kul yıkar, Allah onarır. Kul küçültür, Allah yüceltir. Bu yüzden en derin yaralar, en güvenli yere emanet edilmelidir.
Bir gün, içimdeki yükü dökmek istedim. Dilim titredi, gözüm kaçtı. Anlatamadım. Çünkü bazı acılar, kulakla değil kalple dinlenir. Ama herkesin kalbi aynı dili konuşmaz. Kimi merak eder, kimi yargılar, kimi geçip gider. Oysa ben sadece anlaşılmak istedim. Sonra sustum. Sustukça büyüdü içimdeki fırtına. Geceleri uykumdan uyanır oldum, sabahları aynaya bakarken gözlerimden kaçtım. Derdim, bir sır gibi içimde yankılandı. Kimseye diyemedim. Çünkü kula anlatınca rezil oluyorsun. İnsanlar acıyı değil, dedikoduyu seviyor. Gözyaşını değil, zayıflığı görüyor. Ama bir gece, başımı secdeye koyduğumda, kelimeler kendiliğinden döküldü. Sessizce, içimden, kalbimden. Allah’a anlattım. Ne yargı vardı, ne merak. Sadece kabul vardı. Sadece merhamet. O an anladım: derdini doğru yere anlatınca, yük hafifliyor. Gönül genişliyor. İnsan vezir oluyor. Çünkü Allah’a anlatılan dert, dua olur. Dua ise insanı yüceltir. Kulun gözünde küçülmektense, Yaradan’ın huzurunda büyümek daha güzel. Dert, bir sırdır. Her sır, sahibine anlatılmalı. Ve en güzel sırdaş, kalbi sınırsız olan O’dur.
Bir gün, kalabalık bir sofrada otururken, içimdeki kırık dökük cümleler dilimin ucuna geldi. Ama sustum. Çünkü o sofrada herkesin kulağı vardı, ama kimsenin kalbi yoktu. Dert, ekmek gibi bölünmüyor. Herkesin midesi var ama acının tadını bilen az. Sonra bir gece, yağmurun sesiyle uyanıp pencereye yürüdüm. Camın ardında dünya ağlıyordu, içimdeki gibi. O an, içimdeki kelimeleri göğe savurdum. “Kırıldım ama hâlâ dua edebiliyorum.” İşte o anda, rezil değil, vezir oldum. Çünkü Allah’a anlatılan her dert, bir dua olur. Ve dua, insanı yıkmaz—yıkan yerden yeniden kurar. Dert, bir sırdır. Herkesin taşıyamayacağı bir yük. Kula anlatırsan, yükün taşınmaz olur. Ama Allah’a anlatırsan, yükün dua olur, sabır olur, hikmet olur. Ve bir gün, o derdin içinden bir çiçek çıkar. Kimse bilmez, ama sen bilirsin, vesselam.
Mehmet Aluç