Cumhuriyet İlan Edilirken-2. Bölüm-

Konya mebusu Sabri Efendi’den
sonra kürsüye Antalya mebusu
Rasih Hoca geldi ve
uzunca bir konuşma
yaptı. Söylediklerini
özetleyecek olursak şöyle
diyordu:
RASİH EFENDİ (ANTALYA) - Muhterem
arkadaşlar! Bendenizin de dâhil olduğum Teşkilâtı Esasiye, Kanunu Esasi Encümeninde
bulunan arkadaşlarımızın huzuru âlinize getirdiği şu teklif mevcud olan şeklimizin tesbit ve takririnden
başka erbab-ı tama'ın( aç gözlülerin ) ve irsen( genetik olarak ) kendilerinde hak görenlerin
tama'larının (açgözlülüklerinin ) ebediyen(sonsuza kadar) bu millet tarafından idama mahkûm
olunduğunu bir defa daha Büyük Millet Meclisi kürsüsünden ilân edilmesinden
başka bir şey değildir.
Bu konuşmadan sonra çıkacak
kanunların geneli üzerindeki
görüşmelerin yeterli olduğu,
tek tek kanun
maddeleri üzerinde görüşmelere
geçilmesi kararlaştırıldı ve değiştirilecek kanun
maddeleri tek tek
bir daha okunduktan
sonra Karahisar-ı Şarki (
Şebinkarahisar-Giresun ) Mebusu
ünlü şair Mehmet
Emin (Yurdakul ) kürsüye
gelerek konuşmaya başladı.
Mehmet Emin Bey, Cumhuriyeti ilk
kez Peygamberimiz Hz.
Muhammed’in kurduğunu, 1400
sene sonra da
bu şerefin ikinci
kez Türk milletine
bahşedildiğini şöyle dile getiriyordu:
MEHMET EMİN BEY- Arkadaşlar ! Garbi Roma (Batı Roma )İmparatorluğu, Şimalden(Kuzeyden )
gelen Cermenlerin ayakları altında ezilip çiğnendikten, Sezarlar ölümle, bunların Gladyatör meydanları, fuhuş
ve safahat bahçeleri tahriple tedib edildikten( Hadleri bildirildikten ) sonra şarkta iki kanlı
saltanat vardı : Şarki Roma (Doğu Roma )İmparatorluğu, İran Devleti. Bu iki
saltanatta da milletlerin mukadderatını ellerine alan; elleri asalı, başları
taçlı katiller, sürülerin çoban postuna bürünmüş kurtlarından başka bir şey
değillerdi.
Şarki - Roma'da İmparatorlar, Devletin idaresini hipodromlarda, saray
bahçelerinde güzellikleriyle geçinen kadınların ellerinde bıraktıkları gibi
İran'da da, babalarını ok kirişiyle boğan hükümdarlar millete cellâtlık
ediyorlardı. İncilin rahim ve şefkat tavsiye eden ahkâmı(hükümleri ),
Zendârestanın(Zerdüştlerin kutsal kitabı ) hılm-ü tevazu( yumuşaklık ve
alçak gönüllülük ) telkin eden mevaddı(maddeleri ), bu zâlimlerin
bu zulüm ve istibdadına galip gelmek için hiçbir tesir göstermiyordu. Esir
yaratmayan Allah, hırs ve gururu tedib ettirmek(haddini bildirmek )
için bir elinde kılıç bir elinde âsa olduğu halde dünyaya inkılâp
yapacak bir büyük Peygamberin gönderilmesine ihtiyaç gördü ve gönd erdi. O,
kılıcı ile zâlim hükümdarları tedib ettiği gibi, asası ile de kanlı tahtları
kanlı saltanatları, yerlerin dibine geçirtti. Adsıza şeref, esire hürriyet,
zayıfa hak, sefile saadet verdirecek bir Allah'ın hükümetini kurdu ve bunun adı
Cumhuriyetti. (Alkışlar)
On dört asır sonradır ki, ey arkadaşlar! Allah, yine böyle bir ilâhi hükümet
kurdurmak, ikinci bir mucizesini yaptırmak için' en müntehap(seçilmiş ), en
büyük bir milleti intihab etmiştir(seçmiştir ), bu millet Türk Milletidir. On
dört asır evvel, Peygamber Muhammed'in Mekke duvarlarında kurduğu Hükümeti,
bugün de Türk Milleti Ankara'ya kurmuştur. Şu aziz saatte ben, bu ihtiyar
arkadaşınız, Allah'ımdan bu Hükümeti takdis ederim…………… Yaşasın Cumhuriyet ( Yaşasın Cumhuriyet
diye üç defa
bağırıldı. )
Sonra 2.
Madde üzerinde söz
almak isteyen olup
olmadığı sorulunca Urfa mebusu
Şeyh Saffet Efendi
söz aldı.
O da
1921 Anayasasında yer almayan
‘’Devletin dini İslamdır.’’
Maddesinin bu kanun
değişikliği ile anayasaya
eklenecek olmasından duyduğu
mutluluğu şöyle ifade
etmekteydi:
ŞEYH SAFFET EFENDİ (URFA) Efendiler! Fiilen ve hakikaten mevcud olduğu halde, Teşkilâtı Esasiye Kanununda
unutulmuş bir maddenin, sarahaten(açık
bir şekilde ) Kanun-u Esasi
Encümeni tarafından teklif ve ilâve edildiğinden dolayı huzuru âlinizde Kanunu
Esasi Encümenine arzı şükran eylerim.
İkinci maddede Türkiye Devletinin dini, Dîn-i İslamdır deniyor, bu hakikat
zaten mevcuttur. Diğer maddeleri tetkik edilirse hepsi de Din-i İslamın esasatı
(esasları )üzerine kurulmuş birtakım esaslardır. Bu 93 Kanunu Esaside( 1876
Anayasasında) de sarahaten
zikredilmişti. Fakat o 93 Kanunu Esasisinde diğer birkaç maddeler vardı ki,
Dîni Îslâmın esasatma muhalif idi, ferdî
saltanatı, takviye edecek birtakım hukuklar ilâve edilmişti. Onun mevadd-ı
sairesi ( diğer maddeleri ) din-i
islâmın esasatına muhalif olduğu halde Devletin dîni islâmdır, deniyordu.
Halbuki Teşkilâtı! Esasiyemiz tamamiyle
dîn-i islâmın esasatına muvafık olduğu halde her nasılsa Teşkilâtı Esasiye
Kanununun yapıldığı sırada yalnız zafer, yalnız düşmanı denize dökmek emeliyle
selefiniz Meclis-i Âlinin efkârı( fikirleri,
düşünceleri ) meşgul idi ve bu sebepten bu cihet unutulmuş idi. Yoksa
diğer maddeleri tetkik edilince hepsinin dîn-i İslama tamamen muvafık(uygun) olduğu görülür. Biz bugün Teşkilât-ı
Esasiyemizde Cumhuriyeti tasrih etmekle( belirtmakle) tamamiyle Hul'e'fayı
Raşidîn( Dört halife,) Efendilerimizin
devrine rücu( dönüş ) etmiş bulunuyoruz. Çünkü o zamanlar teşekkül eden Devlet-i
İslâmiye Cumhuriyet-i uhuvviye ( Kardeşlik
Cumhuriyeti) idi ondan dolayı teşekküratımı( teşekkürlerimi ) tekrar ediyorum''
Bu madde
üzerinde başka görüş
beyan eden olmadı
ve 4. Maddeye
geçildi. Ancak 4.
Madde üzerinde de
görüş beyan eden olmadı
10. Maddeye geçildiğinde
Eskişehir Mebusu Emin
Bey Cumhurbaşkanı seçim döneminin
iki sene olmasının memlekette karışıklık
ve endişeye sebep
olabileceği ve bu
arada Cumhurbaşkanının partili
olmasının uygun olmadığını
beyan etti ve bu
konuyla ilgili bazı
tartışmalar olduysa da
sonuçta kanun teklifi
aynen kabul edildi.
11. Madde üzerinde
söz alan olmadı.
12. Madde üzerinde de
söz alan olmadı.
Artık yapılacak bir
tek şey kalmıştı: Reis-i Cumhur’u ( Cumhurbaşkanını seçmek )
Meclis Başkanı, Ertuğrul ( Bilecik ) Mebusu
Dr. Fikret’in meclise sunduğu
teklifi okudu:
Riyaset-i Celileye
Kabul olunan mevaddı kanuniyeye tevfikan (Kabul
edilen kanun maddelerine
dayanarak ) Reisicumhurun hemen şimdi intihabını( seçilmesini ) teklif
ederim.
Teşrinievvel 1339
Ertuğrul- Dr. Fikret
Bu teklif kabul
olunduğu gibi Cumhuriyetin
ilanı ve Cumhurbaşkanının seçilmesinin
101 Pare top atışıyla
kutlanması yönündeki teklifler
de kabul edildi.
Meclis başkanı ‘’ Efendim! yoklama suretiyle ve rey-i hafi (
Gizli oy ) ile Reisicumhur intihabı
yapacağız.’’ Dedi ve
gizli oyla Sivas
mebuslarından başlanılmak üzere
oylamaya geçildi.
Oylama bittikten sonra
Meclis başkanı, sonuçları
şöyle açıkladı:
REÎS — Türkiye Cumhuriyeti için yapılan intihapta reye iştirak eden âzanın adedi
158 dir. Yüz elli sekiz âza müttefikan( oy birliği ile ) Ankara Mebusu Gazi Mustafa Kemal Paşa
Hazretlerini Cumhuriyet Riyasetine intihab etmişlerdir. (Sürekli alkışlar ve
yaşasın sadaları)
Söz artık Türkiye Cumhuriyetinin ilk
Cumhurbaşkanı olan Ankara Mebusu
Gazi Mustafa Kemal
Paşa’nındı.
Ağır adımlarla kürsüye
geldi ve alkışlar arasında konuşmasına başladı.
****
Gelecek son bölümde
Gazi Mustafa Kemal
Paşa’nın bu konuşmasının
tam metnini yayınlayacağım inşallah.
*****
(
Cumhuriyet İlan Edilirken-2. Bölüm- başlıklı yazı
Sami Biber tarafından
29.10.2025 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.