Makale / Tarihsel Makaleler

Eklenme Tarihi : 29.10.2025
Okunma Sayısı : 257
Yorum Sayısı : 1
Cumhuriyet  İlan  Edilirken-2. Bölüm-


Konya  mebusu Sabri  Efendi’den  sonra  kürsüye Antalya  mebusu  Rasih  Hoca  geldi ve  uzunca  bir  konuşma  yaptı. Söylediklerini  özetleyecek  olursak  şöyle  diyordu: 

RASİH  EFENDİ (ANTALYA) - Muhterem arkadaşlar! Bendenizin de dâhil olduğum Teşkilâtı Esasiye, Kanunu Esasi Encümeninde bulunan arkadaşlarımızın huzuru âlinize getirdiği şu teklif  mevcud olan şeklimizin tesbit ve takririnden başka erbab-ı tama'ın( aç gözlülerin ) ve irsen( genetik  olarak ) kendilerinde hak görenlerin tama'larının (açgözlülüklerinin ) ebediyen(sonsuza  kadar) bu millet tarafından idama mahkûm olunduğunu bir defa daha Büyük Millet Meclisi kürsüsünden ilân edilmesinden başka bir şey değildir.

Bu  konuşmadan  sonra çıkacak  kanunların  geneli  üzerindeki  görüşmelerin  yeterli  olduğu,  tek  tek  kanun  maddeleri  üzerinde  görüşmelere  geçilmesi  kararlaştırıldı  ve değiştirilecek  kanun  maddeleri  tek  tek  bir  daha  okunduktan  sonra  Karahisar-ı  Şarki (  Şebinkarahisar-Giresun ) Mebusu  ünlü  şair  Mehmet  Emin  (Yurdakul )  kürsüye  gelerek  konuşmaya  başladı.

Mehmet  Emin  Bey, Cumhuriyeti  ilk  kez  Peygamberimiz  Hz.  Muhammed’in  kurduğunu,  1400  sene  sonra  da  bu  şerefin  ikinci  kez  Türk  milletine  bahşedildiğini  şöyle dile  getiriyordu:

MEHMET  EMİN  BEY- Arkadaşlar ! Garbi Roma (Batı  Roma )İmparatorluğu, Şimalden(Kuzeyden ) gelen Cermenlerin ayakları altında ezilip çiğnendikten, Sezarlar  ölümle, bunların Gladyatör meydanları, fuhuş ve safahat bahçeleri tahriple tedib edildikten( Hadleri  bildirildikten ) sonra şarkta iki kanlı saltanat vardı : Şarki  Roma (Doğu  Roma )İmparatorluğu, İran Devleti. Bu iki saltanatta da milletlerin mukadderatını ellerine alan; elleri asalı, başları taçlı katiller, sürülerin çoban postuna bürünmüş kurtlarından başka bir şey değillerdi.

Şarki - Roma'da İmparatorlar, Devletin idaresini hipodromlarda, saray bahçelerinde güzellikleriyle geçinen kadınların ellerinde bıraktıkları gibi İran'da da, babalarını ok kirişiyle boğan hükümdarlar millete cellâtlık ediyorlardı. İncilin rahim ve şefkat tavsiye eden ahkâmı(hükümleri ), Zendârestanın(Zerdüştlerin kutsal kitabı )  hılm-ü tevazu( yumuşaklık  ve  alçak  gönüllülük )  telkin eden mevaddı(maddeleri ), bu zâlimlerin bu zulüm ve istibdadına galip gelmek için hiçbir tesir göstermiyordu. Esir yaratmayan Allah, hırs ve gururu tedib ettirmek(haddini  bildirmek )  için bir elinde kılıç bir elinde âsa olduğu halde dünyaya inkılâp yapacak bir büyük Peygamberin gönderilmesine ihtiyaç gördü ve gönd erdi. O, kılıcı ile zâlim hükümdarları tedib ettiği gibi, asası ile de kanlı tahtları kanlı saltanatları, yerlerin dibine geçirtti. Adsıza şeref, esire hürriyet, zayıfa hak, sefile saadet verdirecek bir Allah'ın hükümetini kurdu ve bunun adı Cumhuriyetti. (Alkışlar)

On dört asır sonradır ki, ey arkadaşlar! Allah, yine böyle bir ilâhi hükümet kurdurmak, ikinci bir mucizesini yaptırmak için' en müntehap(seçilmiş ), en büyük bir milleti intihab etmiştir(seçmiştir ), bu millet Türk Milletidir. On dört asır evvel, Peygamber Muhammed'in Mekke duvarlarında kurduğu Hükümeti, bugün de Türk Milleti Ankara'ya kurmuştur. Şu aziz saatte ben, bu ihtiyar arkadaşınız, Allah'ımdan bu Hükümeti takdis ederim…………… Yaşasın  Cumhuriyet ( Yaşasın  Cumhuriyet  diye  üç  defa  bağırıldı. )

Sonra  2.  Madde  üzerinde  söz  almak  isteyen  olup  olmadığı  sorulunca  Urfa mebusu  Şeyh  Saffet  Efendi  söz  aldı.

O  da  1921 Anayasasında  yer  almayan  ‘’Devletin  dini  İslamdır.’’  Maddesinin  bu  kanun  değişikliği  ile  anayasaya  eklenecek  olmasından  duyduğu  mutluluğu  şöyle  ifade  etmekteydi:

ŞEYH  SAFFET EFENDİ (URFA) Efendiler! Fiilen ve hakikaten mevcud olduğu halde, Teşkilâtı Esasiye Kanununda unutulmuş bir maddenin, sarahaten(açık  bir  şekilde ) Kanun-u Esasi Encümeni tarafından teklif ve ilâve edildiğinden dolayı huzuru âlinizde Kanunu Esasi Encümenine arzı şükran eylerim.

İkinci maddede Türkiye Devletinin dini, Dîn-i İslamdır deniyor, bu hakikat zaten mevcuttur. Diğer maddeleri tetkik edilirse hepsi de Din-i İslamın esasatı (esasları )üzerine kurulmuş birtakım esaslardır. Bu 93 Kanunu Esaside( 1876 Anayasasında)  de sarahaten zikredilmişti. Fakat o 93 Kanunu Esasisinde diğer birkaç maddeler vardı ki, Dîni Îslâmın  esasatma muhalif idi, ferdî saltanatı, takviye edecek birtakım hukuklar ilâve edilmişti. Onun mevadd-ı sairesi ( diğer  maddeleri ) din-i islâmın esasatına muhalif olduğu halde Devletin dîni islâmdır, deniyordu. Halbuki Teşkilâtı! Esasiyemiz  tamamiyle dîn-i islâmın esasatına muvafık olduğu halde her nasılsa Teşkilâtı Esasiye Kanununun yapıldığı sırada yalnız zafer, yalnız düşmanı denize dökmek emeliyle selefiniz Meclis-i Âlinin efkârı( fikirleri,  düşünceleri ) meşgul idi ve bu sebepten bu cihet unutulmuş idi. Yoksa diğer maddeleri tetkik edilince hepsinin dîn-i İslama tamamen muvafık(uygun)  olduğu görülür. Biz bugün Teşkilât-ı Esasiyemizde Cumhuriyeti tasrih etmekle( belirtmakle) tamamiyle Hul'e'fayı Raşidîn( Dört  halife,) Efendilerimizin devrine rücu( dönüş ) etmiş bulunuyoruz. Çünkü o zamanlar teşekkül eden Devlet-i İslâmiye Cumhuriyet-i uhuvviye ( Kardeşlik  Cumhuriyeti) idi ondan dolayı teşekküratımı( teşekkürlerimi )  tekrar ediyorum''


 Bu  madde  üzerinde  başka  görüş  beyan  eden  olmadı  ve  4.  Maddeye  geçildi.  Ancak  4.  Madde  üzerinde  de  görüş  beyan eden  olmadı

10.  Maddeye  geçildiğinde  Eskişehir  Mebusu  Emin  Bey Cumhurbaşkanı  seçim  döneminin  iki  sene  olmasının memlekette  karışıklık  ve  endişeye  sebep  olabileceği  ve  bu  arada  Cumhurbaşkanının  partili  olmasının  uygun  olmadığını  beyan  etti  ve bu  konuyla  ilgili  bazı  tartışmalar  olduysa  da  sonuçta  kanun  teklifi  aynen  kabul  edildi.

11.  Madde  üzerinde  söz  alan  olmadı.

12.  Madde üzerinde  de  söz  alan  olmadı.

Artık  yapılacak  bir  tek  şey  kalmıştı: Reis-i Cumhur’u  ( Cumhurbaşkanını seçmek )

Meclis  Başkanı,  Ertuğrul ( Bilecik )  Mebusu  Dr.  Fikret’in meclise  sunduğu  teklifi  okudu:

Riyaset-i Celileye

Kabul olunan mevaddı kanuniyeye tevfikan (Kabul  edilen  kanun  maddelerine  dayanarak ) Reisicumhurun hemen şimdi intihabını( seçilmesini ) teklif ederim.

Teşrinievvel 1339

Ertuğrul-  Dr. Fikret


Bu  teklif  kabul  olunduğu  gibi  Cumhuriyetin  ilanı  ve  Cumhurbaşkanının  seçilmesinin  101 Pare  top  atışıyla  kutlanması  yönündeki  teklifler  de  kabul  edildi.

Meclis  başkanı  ‘’ Efendim! yoklama suretiyle ve rey-i hafi ( Gizli oy )  ile Reisicumhur intihabı yapacağız.’’  Dedi  ve  gizli  oyla  Sivas  mebuslarından  başlanılmak  üzere  oylamaya  geçildi.

Oylama  bittikten  sonra  Meclis  başkanı,  sonuçları  şöyle  açıkladı:

REÎS — Türkiye Cumhuriyeti için yapılan intihapta reye iştirak eden âzanın adedi 158 dir. Yüz elli sekiz âza müttefikan( oy  birliği  ile ) Ankara Mebusu Gazi Mustafa Kemal Paşa Hazretlerini Cumhuriyet Riyasetine intihab etmişlerdir. (Sürekli alkışlar ve yaşasın sadaları)

Söz  artık  Türkiye Cumhuriyetinin  ilk  Cumhurbaşkanı  olan Ankara  Mebusu  Gazi  Mustafa  Kemal  Paşa’nındı.

Ağır  adımlarla  kürsüye  geldi  ve alkışlar  arasında konuşmasına  başladı.

****

Gelecek  son  bölümde  Gazi  Mustafa  Kemal  Paşa’nın  bu  konuşmasının  tam  metnini  yayınlayacağım  inşallah.

*****

( Cumhuriyet İlan Edilirken-2. Bölüm- başlıklı yazı Sami Biber tarafından 29.10.2025 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu