En çok neye seviniyorum biliyor musunuz? Artık midem bulandı iyice… Ön koltuğu işgal edip siyasetten dem vuranlardan ayrılacağıma. Aynı saat, aynı kişiler, aynı konu… Eğer imkânım olsaydı sırf bunların yüzünden iş yerinin servisini asla kullanmazdım. Millet zaten yorgun; kim bilir kimin ne derdi var,biz onların bitmek bilmeyen yorumlarını mı dinleyeceğiz? Oturun bir yerde, sabahtan akşama kadar konuşun; yeter ki şu yirmi dakika bizi rahat bırakın! Kafamızı balon gibi şişiriyorlar. Araya girmek istemiyorum, yaşlarına hürmeten tatsızlık çıkmasın diye ama bazen sabrımı çok zorluyorlar. Bu yaşta, bu merak, bu zeka… Pes doğrusu!

Sizlere naçizane bir önerim var: Önyargılı olanlardan, cahil olanlardan, sözlerinizi anında çarpıtan ve tartışmaya meyilli olanlardan; her konuda konuşup ama her konudan bihaber olanlardan uzak durun!Bu tip insanların zihin yapıları asla değişmez; özellikle belli bir yaşın üzerindeyse hiç.

Gençlik yıllarımda ben de her genç gibi bu işlere merak sardım. Hatta telefonumun ekranına tuttuğum partinin liderinin fotoğrafını koymuş, zil sesi olarak da o dönemin seçim şarkısını yapmıştım yani kendimi  ifşa ediyordum ama hoşuma da gidiyordu. Telefonum çaldığında hemen açmaz, biraz bekletirdim; yanımdakilerin ters ve tehditkâr bakışları bazen ateşli tartışmalarımızı başlatıverirdi.

“Allah’ın belası, kapat şunu!”
“Başka müzik yok sanki!”

Peki sonra ne oldu da hepsinden soğudum?
“Demek sen de onlardansın.”
“Onların yaptıklarını sen de yapacaksın.”
“Sizinkiler hep böyle olur.”
“Sizinkilerin kimlerle görüştüğünü biliyor musun?”

Demeye başladılar,ister istemez bir ayrıştırmanın tam ortasında buldum kendimi. “Ya onlardansın ya bizden” dayatmasından nefret ettim. “Bizdensen sorun yok ama onlardansan gözünün üstünde neden kaş var misali her zaman suçlusun” algısından bıktım.

Ders vermek gibi olmasın ama siyasetin özünde güç, çıkar ve ötekileştirme vardır; siyasetçiler de bunlardan beslenir. Kısacası birbirlerinin ekmeğine yağ sürerler. Emekliye zam, öğrenciye af, mahkuma serbestlik, vergileri erteleme,  banka kredilerini düşürme, öğretmen atamaları,memurlara ikramiye,sosyal yardımlar… Seçim zamanlarında bunları gündeme getirmek seçmene yem değil midir? Vatandaşın vergileri silinmiş, o partiye oy vermiş ve sonra da çıkıp:
“Ben devletimi ve hükümetimi çok seviyorum.” diyor.
Seviyorsan şimdiye kadar vergilerini neden ödemedin peki? Yorum yok…

O amcalar bu yazıyı okumayacak ama onlar gibi düşünenler belki okur da ne demek istediğimi anlar. Son kez şu tanımı yapmak istiyorum:
Güya akıllı kimselerin, akılsız insanlar üzerinden akıl yürütmelerine siyaset denir.
Buyurun, istediğiniz kadar konuşun…

( Bilirkişiler başlıklı yazı berberce tarafından 20.11.2025 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu