Suya üfleyip içmedim, bardakta suyum artık.
Ya olduğun gibi görün, hesapsız sade yaşam
Ya da akrebin iğnesinde yoğrulduğun gibi kal
Hatalarımızla pişerken nedamet zırhın olsun.
Yanlışların zincirinde boğulsak da günümüzde
Günahına pişmanlık yeni elbiseler doğurtsun
Sevabına taşısın, pişen gönül, kefenlensin.
Kusurun halkasında öğretilen neydi?
Ecirden üryan doğan hayatın kendisiydi.
Yanlışların peşinden koşan arzuların tomarı
Bir güneş mi doğuyor ne? İçimde doğan ürperti
Doğruyu aradık hep, hissiyatımız kalbi vurdu.
Bir atımlık can vardı,
Bir adımlık yolda
Kaç ampul kırıldı güneşin saçağında.
Hayat büyütürken yanlışlarımız doğdu;
Çay ise demini bekleyerek verdi.
Dalında duran meyve yorgun argın dursa da
Salınan kiraz ise ağacına yeşil baktı.
Yazarın
Önceki Yazısı