Her yıl okullarımızda eğitim ve öğretim döneminin sona ermesiyle çocuklarımız yaz tatiline başlamış olur. Her öğrenci farklı farklı tatil programı hazırlar kendine. Kimisi ailece gezmeye gidecek, kimisi kitaplar okuyup kendisini geliştirecek, kimisi de daha değişik bir takım etkinliklerle tatilini değerlendirecek.   Tabii ki çocukların yapmış oldukları bu plan ve programlarda anne ve babalarında rolü büyüktür. Çünkü çocukları anne ve babalar yönlendirir. Yapılan yönlendirmeler ve tatil değerlendirme programları çocuklarımızın geleceğini şekillendirme açısından çok önemlidir.   Bu üç aylık tatil süresinde ya çocuklarımıza sahip çıkıp onları gerekli şekilde takip ederek zamanlarını boş ve faydasız şeylerle geçirmelerini önleyip onlara yardımcı olacağız ya da onların kendi çocuksu arzularına uyarak koca bir yaz tatilini heder edip onlara verdiğimiz değeri ortaya koyacağız.   Okulların tatile girmesiyle tüm yurtta, daha doğrusu çocukların olduğu her yerde tatlı bir telaş yaşanır. Bu telaş camilerimizde ve Kur’an kurslarımızda çocuklarımıza verilen yaz dönemi din eğitimi programları çerçevesinde açılan kurslarda yaşanan telaştır.   Çocuklarımızın ellerindeki cüz ve namaz hocası kitapları ile camilerin önünde toplanmaları, içeride oturup arı uğultusu gibi ses çıkararak ders çalışmaları, derslerinde başarılı olup bir an önce Kur’an-ı Kerim’e geçmek için birbirileriyle yarış yapmaları yaz dönemi kurslarında yaşanan bu tatlı telaşın en güzel yanını ortaya koymaktadır.   Küçük yaşlarda alınan eğitimin ileri yaşlarda alınan eğitime nazaran daha etkili olduğu bir gerçektir. Hangi eğitim olursa olsun müsait yaşta verilirse başarı mutlaka elde edilir. Onun için çocuklarımızın eğitimi ile yakından ilgilenmek ve onların eğitilmiş bireyler olarak topluma kazandırılmasına çalışmak, büyükler olarak bizim en başta gelen vazifelerimizdendir.  Yakıtı insanlar ve taşlar”(Bakara-23-24) olan cehennemin azabından ve ateşinden kendimizi ve çocuklarımızı kurtarmanın en kolay yolu sanırım budur.   Gerçi hepimiz bu sıralardan geçtik. İçimizde yaz tatillerinde camilere gidip bir hoca efendinin önüne oturup ders almayan yoktur. Din dersi öğrenip namaz surelerini ezberlemek, ilahiler öğrenip Kuran’ı Kerim okumak için hepimiz çocukluğumuz döneminde camilere toplanıp hoca efendilerden dersler alarak kendimizi yetiştirmeye çalıştık.   Zaten bugün toplumumuzda ibadet eden insanlarımızın gerekli ibadetlerini ta çocukluk döneminde camilerde aldığı dinî bilgilerle yerine getiriyor. Çocuklarımız da şimdi, yıllar önce bizde olduğu gibi dini bilgilerini öğrenmek için bu kurslara devam ediyor. Her konuda olduğu gibi bu konuda da çocuklarımıza sahip çıkalım. Onların bu yöndeki heveslerini kırmayalım. Onların dinî bilgilerini almaları konusunda destekleyici ve tetikleyici birtakım tedbirler alalım.   Çocuklarımızın hayatında yaz kurslarının önemi büyüktür. Camilerimizde verilen bu hizmet bizim ve çocuklarımız için büyük bir fırsattır. Çünkü anne ve babalarımızın birçoğunun, dinî bilgilerini öğrensinler diye çocuklarına özel hocalar tutup eğitim yaptırması mümkün değildir.   Çocuklarımız tatillerde camilerde ne öğreniyorsa onunla hayatlarını devam ettiriyorlar.   Bugün toplumumuzda “Köprü altı çocukları, kapkaççılar, tinerciler, sokak çocukları, hırsızlar, alkol alıp topluma zarar verenler…”olarak nitelendirilenler çocukluk dönemlerinde biraz din eğitimi alsalardı böyle olurlar mıydı acaba?   Din ve ahlak bilgisinden yoksun kalmış, iyilik, güzellik, yardımlaşma ve ALLAH (cc) rızası gibi duygulardan habersiz yetişmiş, ana baba tanımayan, devlet ve millet hassasiyeti olmayan, helal haram ayırmayan bir insanın sizin evladınız olmasını ister misiniz? Hiçbirimiz istemeyiz değil mi? O halde çocuklarımız çocukken iyi düşünelim, onların dinî, ahlaki ve sosyal eğitimlerini ihmal etmeyelim.   Büyük bir özveri ile Diyanet İşleri Başkanlığımızın hazırlamış olduğu plan ve programlar çerçevesinde dinî bilgileri, ahlaki hassasiyetleri, vatan, bayrak, devlet ve millet sevgisini, ana-babaya itaati, milli ve manevi değerlerimizi çocuklarımıza öğreten din görevlisi kardeşlerimizi tebrik ve takdir etmek gerekir.   Bu bizim toplumumuzun gözünden kaçan bir değerlendirmedir. Herkes çoluk çocuğu ile tatile nereye gideceğinin hesabını yaparken, din görevlisi kardeşlerimiz çocuklarımıza din ve ahlak eğitimini daha güzel bir şekilde nasıl verebileceklerinin hesabını yapmaktadırlar. Camilerde çocuklarımızın eğitimi ile ilgilenmektedirler. Büyük bir özveri ile kendi tatillerinden fedakârlık ederek camilerimiz ve kurslarımızda yazın o sıcak günlerinde çocuklarımıza din bilgilerini öğretmeye çalışan din görevlisi kardeşlerimi can-ı gönülden tebrik ederim. Anne ve babalar da camilerimizde büyük bir özveri ile çocuklarımıza verilen yaz kurslarındaki derslerin boşa gitmemesi için ellerinden gelen gayreti mutlaka göstermeli ve çocuklar ile daha yakından ilgilenmelidirler.   Tatil döneminde her zaman camilerimiz eğitime, din görevlilerimiz göreve hazır, o halde iş ana babalara ve toplum içindeki sorumluluk bilinci taşıyan büyüklere düşüyor.   ÇOCUKLARIMIZ ÇOCUKKEN İYİ DÜŞÜNELİM!  
( Yaz Kuran Kurslarının Önemi başlıklı yazı S.ULUPINARLI tarafından 16.06.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu