Online Üye
Online Ziyaretçi
İçinde önemli hadiselerin cereyan ettiği zamanlar, diğer zamanlara göre daha büyük bir mana ve ehemmiyet kazanır. Özellikle, cereyan eden bu hadise bütün mevcudatı ilgilendiren,kainat çapında ise bu mana ve kıymet daha da artar, adeta zirveleşir. Bu müstesna zaman dilimlerinden biride Kadir Gecesidir. Zira insanlığın şiddetle ihtiyaç hissettiği, mutlak saadeti müjdeleyen yüce Kitabımız bu gecede indirilmiştir.
Yüksek bir kıymet ve ehemmiyete haiz olmasından dolayı Cenab-ı Hak tarafından Kadir Gecesi olarak isimlendirilen bu gecede, yapılan ibadetin bin aylık ibadetten daha hayırlı olduğu, Kadir suresinde beyan buyrulmaktadır.
Kadir gecesinde Kur’an-ı Kerim bir bütün olarak Levh-i Mahfuzdan dünya semasına indirildi ve daha sonra Cebrail (AS) zamanı geldikçe ayet ve sureler halinde Hz. Peygamber (SAV)’e getirdi.
Başka bir rivayete göre, bu âlemde her ne olacaksa, kimin başına ne gelecekse yazılıp takdir edildiğinden dolayı Kadir Gecesi ismi verilmiştir. Azametli ve şerefli bir gecedir. O kadar ki yeryüzü meleklere dar gelir.1
Kadir Gecesinin, Ramazan-ı Şerifin hangi gecesi olduğu, kesin olarak tayin edilmemekle birlikte 27. gecesi olduğuna dair rivayetler daha kuvvetlidir.
İbn-i Abbas Hazretlerinden rivayet edilen bir Hadis-i Şerifte Peygamber Efendimiz (SAV): “(Ashabım) Siz Kadir Gecesini Ramazanın son on gününde arayınız. Kadir Gecesi ya Ramazandan dokuz gece kala yahut yedi gece kala yahut da beş gece kaladır”2 buyurmak suretiyle kesin bir gece bildirmemiş ve her gecenin Kadir Gecesi gibi ihya edilmesini işaret buyurmuşlardır.
Cenab-ı Hak bazı zamanları bir takım faydaları içerdiğinden, diğer zamanlar içinde gizlemiştir. Cuma gününde duaların kabul edildiği icabet saatini gizlemiştir ki, böylece Mü’min Cuma gününün her saatini düşünerek ve şuurlu bir halde geçirsin.
Kıyamet anını, ecel vaktini gizlemiştir. Taki her vakit hazırlıklı olunsun. Rasulü Ekrem(SAV) Efendimiz Ramazan gecelerinde cehd ile ibadet eder, tertil ile Kur’an okurdu. Rahmet ayeti geçtiği zaman mağfiret ister, azap ayeti geçtikçe de Allah’a sığınırdı. Özellikle Ramazanın son on gününde bu dua ve ibadeti daha da sıklaştırırdı.3
Bu mübarek gecede dua etmek sünnettir. Hz.Aişe validemiz Allah Rasulüne soruyor: Ya Rasulallah, Kadir Gecesine rastlarsam ne diyeyim? Rasulü Ekrem de: “Allah’ım sen affedicisin, affetmeyi seversin beni de affet” 4diye duada bulun.” buyurmuşlardır.
Kadir Gecesini ihya etmekle elde edilecek manevi kazanç hesap ve tartıya gelmeyecek kadar büyüktür. Bu gün insanlık âlemi, fen ve teknolojik anlamdaki baş döndürücü gelişme ve maddeye dayalı ekonomik kalkınmanın yanında bu kalkınmayla paralel gitmeyen, ters orantılı manevi ve ahlaki bir çöküşün hazin dengesizliği ve ızdırabı içindedir, Zamanımız ekonomik, sosyal, siyasi ve teknolojik gelişmelere sahne olurken, insanlık tam bir manevi ve ahlaki erozyon ve kavram karmaşası içindedir. Bütün insanlık giderek hızlanan bu çöküntüden kurtulmak için çölde su arar gibi kurtuluş reçeteleri peşinde koşmaktadır. Takip edilen yollar ve sistemler, en ideal ve değişmez sanılan usuller denenmiş ve hiç biri insanlığa aradığı gerçek kurtuluş ve mutluluğu verememiştir.
İşte Kadir Gecesi, insanlığın aradığı kurtuluş reçetesinin sunulduğu mübarek ve müstesna bir gecedir.
Bu geceyi ihya etmek demek, o gecede bize ulaşan Hakkın mesajına kulak vermek, Kur’an-ı Kerime sahip çıkarak, onu hayatımıza hâkim kılmak demektir.Kandilinmizi tebrik eder hayırlara vesile olmasını temenni ederim…