gitme vakti geldi sanırım
mecburiyetlere mahkumum bugün
tesellilere gülünç
tane tane dökülüyor direncim
çare gelmiyor ıssız ellerimden
kirpiklerinde emekleyen bir felcim bugün,
zamana kilit vurmak istiyorum
saatlere kelepçe
gitmek zor bir yol
iliklerine kadar sevince
bugün sığamıyorum kendime
zaman yaklaştıkça daralıyor bedenim
sanki acı acı kırbaçlanıyor yüreğim
bu amansız özleme hazırlıksızdı kalbim
sensiz geçen hergüne nasıl boyun eğerim
yüreğim sana böyle muhtaçken
sensizliği ona nasıl veririm
bugün adaletsiz bir gün
bütün kuralları çiynemek kurcalıyor fikrimi
boyun eğmek mecburi ama,
senden öte hiçbirşey kurcalamıyor zikrimi
gözlerin ah gözlerin..
bana sevmeyi andıran gözlerin
kendimi elaya boyannmış hissederken
siyaha nasıl giderim.
hala titrer parmaklarım izlerken seni
nefesim çırpınır,
sesim yuvarlanır saçlarının rüzgarına,
duyamam kendimi...
seni yaşamak,yeniden başlamaktır aslında
geçmişe perdeler vuran
seni yaşamak anlamaktır aslında
baktığın heryerde karşında duran