Erciyesin Kızı Nihal
Osman Gazi ile çıkmıştık Maraş’tan yola
Pınarın başında selam verdik sağa sola
İlerliyorduk son süratte kır bir aygırla
Nihavent şarkıları dinliyorduk sabırla
Ekinler bir karış olmuş göğe bakıyordu
Susuzluk körpecik yürekleri yakıyordu
Gök çatmış kaşını şimşekleri çakıyordu
Gök gözlü kızın gözyaşı yere akıyordu
Dostumuz geliyordu Erkilet’e Tebriz’den
Karşılamak düşüyordu muhabbetle bizden
Almer doluydu, yerleri yoktu yatağından
Açar bulduk kolların Çırağan sarayından
Kayseri, gece alca ışıklar saçıyordu
Kral ağaçları beyaz çiçekler açıyordu
Gök gözlü dostum alıp götürdü otağına
Tanıştırdı balalarla, hayat ortağına
Hilal, başındaydı akça başlı Erciyes’in
Uykudan gözleri kapanıyordu herkesin
İki genç güzel kız geliyordu Hacılar’dan
Sıyrılıp kurtulmuşlardı bütün acılardan
Gayretli gördüm Erciyes’in kızı Nihal’i
Gözleri parlıyordu, sevda doluydu hali
Selam sundum Yalguzak bacıma en has âli
Hizmetteydi başkan, hep gayretliceydi vali
Çelik kanatlı akkuşun hiç yeri yok idi
Baykuş sesi geldi Adana’dan yol çok idi
Akbaşlı Bakır dağı Yahyalı’ya bakardı
En nadide kirazları da kızlar satardı
Baka baka geçtikte kenarından Niğde’nin
Çiçekli dalların kopardık kokan iğdenin
Önünden ak bulutlar geçiyordu hilalin
Bütün yaptığı ekmek kavgasıydı Nihal’in
Kayseri–210505
(
Erciyesin Kızı Nihal başlıklı yazı
KOCAMANOĞLU tarafından
31.07.2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.