Yaşanan yada yaşanmayan ne varsa sana kalsın yalnız bir şey iştiyorum senden
sen git aşk beni sarsın...
Hep aynı şey , yine aşk yine aytılık
yine hayat kendimle baş başa kaldığım kadar kalabalık
gideceğinden şüphem yok
kal demek büyük bir ahmaklık...
Hiç gitmeyecekmiş gibi sevdim seni
her gidişinde bir kalış aradım
şimdi hangi buluta dokunsam ruhuma ateş damlıyor
kalbime aşk neşterini vurdun
suskunluğum alevleri içerken
gecenin kara örtüsünde kayboldun...
Kıyılarıma vuruyor yine titrek ruhumun buz kesen mabedi
hayat dudaklarıma bir tebessüm kondurmaktan aciz
şimdi ben cansız toprağın kucağında
ürkek bir bulutun kalbi kadar çaresiz
ıssız ve hecesizim...
Terkedilmişliğin kokusu geliyor topraktan
rüzgar tel tel savuruyor hicranımı
gör içimde kıyametini bekleyen mahşeri,
gözlerimin pınarından dökülüyor
saçlarında ışıldayan yıldız taneleri...
Benden uzağa attığın adımlar
sen farkında olmadan ruhuma yaklaşırlar
yürüdükçe mesafeler büyürmü sanırsın?
beden yürürse can koşar ,
bırak mesafeler dünya ile güneş arasında yansın
bedenin ne kadar uzaksa tenimden
bir o kadar yakınsın !
Halil Uzuntaş
(
Aşk Neşteri başlıklı yazı
Halil Uzunts tarafından
18.03.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.