Öpeyim de geçsin; Çok eskiden beri ısrarla kullanılmaya devam edilen, kimin icat ettiği belli olmamasına rağmen -iyi ki de var- dediğimiz, çoğunlukla 6 aylıktan 6 yaşa kadar çocuklar üzerinde kullanılan, ağrıyan yerini öperek acısını unutturma yöntemidir. Çocuklarda soyut kavramı 11 yaşa kadar gelişiyor olsa da şimdiki çocuklar neyin ne olduğunun farkındadır.


Bu yöntemi seviyorum. Sık sık kullanmam işte bu yüzden. Çocuk bir yerini çarptığında, düştüğünde, kavga ettiğinde yanınıza gelip size “Burası acıyor!” diyorsa “Öpeyim de geçsin” demenin tam zamanıdır. Aslında çocuğun istediği sadece ilgi ya da sevgi olabilir ve bu nedenle sürekli bir yerlerinin acıdığını söyleyebilir.


Üç buçuk yaşındaki oğlumla kendi icadımız olan “Uyuyan güzel oyununu” oynuyoruz. Çocuklar hareketli oyunları çok sever bilirsiniz. Hele bu hareketin içine sevgi ve öpücükler de girerse tadından yenmez. Başka seçenek olmadığı için “Uyuyan Güzel” ben oluyorum ve gözlerimi kapatıyorum. Bana yavaşça yaklaşıp yanağımdan öpüyor. Hem güzel olmak hem de çocuğunuz tarafından sevgiyle öpülmenin mutluluğu iki kattır. İşte o anda hızla gözlerimi açıp onu yakalamaya çalışıyorum. Sevinç ve heyecanın birleştiği o çığlıkları size duyuluyor mu bilmiyorum ama bu oyun onu çok mutlu ediyor. Aslında sadece sevgimi göstermemi istiyor, biliyorum.


Biz büyükler bile sevgi ve ilgi olmadan iyileşemiyoruz. Zor zamanlarımızda –Aslında söz verdiğiyle kalan- bazı şahıslar tarafından size de “Öpeyim de geçsin” denilmedi m hiç? Peki, bu cümleleri hayatınızda hiç duydunuz mu?


 “Bunu mu düşünüyorsun, ben bir telefonla hallederim.”


 “Tamam, yarın uğrarım, konuşuruz. Basit!”


 “Abi, dert ettiğin şeye bak, benim tanıdıklarım var.”


 “Hacı! Sen bana bırak o işi!”


Aslında verilen sözlerin orada kalmasına rağmen onların bu sözleri bize “Öpeyim de geçsin” etkisi yapar. Büyüsek de bir yanımız hep çocuk kalır, inanmaya meraklıyızdır. Kardeşim, hastane maceralarını anlatırken bazen şaşırdığım olmuyor değil. Hastalık hastası -genellikle kadınlar- birkaç yakınıyla hastaneye geldiğinde muayene sırasında ayılıp bayılmalar oluyormuş.


“Bakıyoruz bir şeyi yok, hemşireye serumu hazırlamasını söylüyorum. Böyle durumlara hastane personeli alışık… Yüzlerimiz gayet ciddi. Hastayı ciddiyetle yatırıyoruz.”


 Serum takıldıktan sonra hasta yavaş yavaş iyileşiyormuş. Aslında serum boşmuş yani sadece “Öpeyim de iyileşsin” yöntemi. Latince bilmeyen garibim hastada “Ben biliyordum, hastayım dedim, siz inanmadınız ama bakın doktor nasıl anladı” diye düşünüyor olmalı. Sevgi ve ilgi bazen sandığımızdan çok daha fazla şeyi hallediyor, yanılıyor muyum?


Sınıfımda altı yaşında olmasına rağmen öperek iyileştirdiğim o kadar çocuk oldu ki.


“Öğretmenim, parmağım acıyor.”


“Mucuk …”


“O parmağım değil, bu parmağım…”


“Affedersin bebeğim, mucuk… Geçti mi?”


“Evet.”


Çocuklarınızı sevin, bol bol öpün. Öpün ki her şey iyi olsun. Gerçekten öpmeyeceğiniz kişilere de “Öpeyim de geçsin” yöntemini kullanmayın, güvenirliliğini azaltmamak adına…

 

( Öpeyim De Geçsin başlıklı yazı F.Ç.Kabadayı tarafından 5/20/2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu