...

Kalabalaştıkca yalnızlaştık,
 insanlar çoğaldıkça insanlık azaldı biliyorum
susuyorum
susu'yorum
su'su'yorum...

Sözlerim sesini unutuyor kelimelerinin derinliğinde
 düşüp kaldığım anlam çukurları karışlıyor aklımı
adım adım düşüyorum gerçeklere

sabah ezanı yokluğu
öğlen namazı vedası gibi
 soğuk bir yüz lakin sarı-sıcak sevgi çizgileriyle bezeli bir sima
düşün
düşün babam
gözlerimde halen bir damla
kendini saklamış annem denilince akmak için hazırola geçiyorsa
firkatlar hafif kalıyor
 isterse altın köşkünde vuslatı belesin tesellilere umarsızca..

bilsen
bilsen onsuzluğun her dakikası bir ölüm,
ben annemsiz de yaşarım ama annemli bir başka yaşardım der gibi susuyorum ya
her bir harf düğüm oluyor boğazıma
anlıyorsun
anlıyorsun
 değil mi babam...


Yoruldu
ilerlemeye çalışırken bu yorgunluk ile can
yaşamaksa alnımıza yazılan bu hezeyan
 son nefesi Rabb'e teslim edene kadar sabır
sabır gülüm
sabır babam
sabır aman...

 
birgün
birgün dizinin dibinde olacağım
belki olmazsa iki avcunda bir dua...
 amin dersin diner sızılarım
kızım dersin hissederim sol yanımdan...

...


 
Babamla hasb-i hâl...
 
( Susuyorum... başlıklı yazı Nar-ı Çiçek tarafından 25.06.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu