Korkarım Sabahlar Selamsız Kalacak
kirpiklerine tutunuyordu
tedirgin ve titrek
yazgısının öğretisiydi bu
bulutundan nemleniyordu
kapkara bir coğrafyada
ölümüne gülüyordu
nefretin kıyısında sızıyordu gözler
ve de
en çok bir yangının ortasında terkedilirken kimsesizdi gitmeler
kışların kıyametinde büyüyorken gözbebeklerin
yüzüme çarptığım bir kaynak suyunda ateşleniyorken alazlar
ne çok hüzündü
ne çok tükendik bu aralar
kaç ninniyi kundakladık
kaç ayrılık ıslandı gözlerimizde
ne çok kimsesizleştik
ne çok ağıt büyüttük şimdilerde
talan edilmiş gecede
kaç duvar oynadı yerinden
kaç kazma vuruldu çalı diplerine
kaç taş söküldü
ne çok çukur kazdık bedenimize
gece pusmuş
gece susmuş
tünemiş göğün dibine
etimin beyazı utanır
ellerim titrek bir çıradır
çak çakmağını
tutuşacaksa gün tutuşsun
tutuşsun şarapnel yüreğimde
bak bu da senin yüzün
çamurlu ve esmer
al başını git
toprak karanlığa devrilecek yine
birazdan şafak ta ayartılacak
korkarım sabahlar selamsız kalacak
hasan polat/bozyazı
(
Korkarım Sabahlar Selamsız Kalacak başlıklı yazı
Hasan POLAT tarafından
28.08.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.