Hüzünlü Eylül
hüznümü kimi zaman yalnızken seslendim
kimi zaman gecenin sessizliğinde yıldızlarla paylaştım
ben anlatık
ça üşüştüler üzerime
o karanlık ve yalnız gecenin rengi.
ve
bir yanım sessizdi
bir yanım hep hüzünlü
sürüklenmiş gibiydim
güneş yine küskün dağlara
gölgesi yansımıyor yamaçlarına
savuruyor poyrazı
itiyor beni karanlığa.
diziliyor üç beş asker bakıyor birbirine
hüzünlü başlıyor içtima
acı yine aynı acı mehmedim şehit olmuş
al bayrağım yaralı
ve başlıyor gözyaşı.
bu sabah güneş doğarken
bulutlar hüzünle karışık
yağıyordu eylül yağmurları
sarılıyordu analar toprağa damlıyordu gözyaşları
yanan yüreklere.
ve ben
ellerim havada sabır dilerken
akıyordu içime gözyaşlarım ve susuyordum öylece
acı büyüktü anlayana.
ne zaman
siyah beyaz film izlesem hüzün düşer içime
sessizliğim geçer
zamansız
çekip gidişler içimizde kalır acısı
hüzün yağmur olur bulutlarda düşer üstüme üşütür içimi
gün olur büyür yol düşer asker ocağı düşman pusu kurar
acı düşer ana kucağı yanar yürekler kül olur gider hayaller
ara ki bulasın uçup gider avuçlarda resimde kalır anılar...
Hüseyin YANMAZ
07/09/2012
Şiirin Hikayesi
Afyon Kara hisar da dün gece mühimmat deposunda çıkan patlamada
Hayatını Kaybeden Şehitlerimize
Allah''tan rahmet acılı ailelerimize baş sağlığı dilerim....
Şehitlerimizin Mekanları Cennet Olsun...
(
Hüzünlü Eylül başlıklı yazı
Hüseyin Yanmaz tarafından
8.09.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.