2400 KİLOMETRE


Her şey, bir sohbet sırasında sevgili arkadaşım Şinası IŞIKın bir önersiyle başladı.


-Ağabey, yakınından uzağından geçerseniz Eskişehir ilimizi mutlaka görmelisiniz. Bir belediye başkanının bir kenti nasıl güzelleştirdiğini, nasıl modern bir şehir haline getirdiğini, üstelik de muhalif bir partiden seçilmesine rağmen ne güzel işler başardığını görüp şaşıracaksınız. İç Anadoluya deniz getirmiş denilse yeridir.


  Bu öneriden hayli etkilendim. Ama gezi için bazı şartların oluşması gerekir. Aslında emekli olmadan önceki hayalimdi, böyle bir gezi. Eşimle arabamıza atlayıp sağlığımız ve bütçemizin elverdiği kadarıyla il il, ilçe ilçe yurdumuzu dolaşmak... Hele çocukları evlendirelim. Hele ağzımızı gözümüzü toplayalım. Hele bazı eksikliklerimizi tamamlayalım derken zaman geçti, sağlığımız bozuldu. Ameliyatlar, nekahet dönemleri, günlük gaileler, bize böyle bir imkan vermedi. Ta ki kamuda çalışan oğlum Hasan Emrenin üç haftalık izne çıktığını bildirmesine kadar. Hasanın izne çıkışı, Şinasi Beyin önerisi, benim unutulmaya yüz tutmuş, küllenmiş arzularımı tekrar depreştirdi. Hele Hasanın, Baba, ağabeyim de ben de işimizi bulduk. Düzenimizi kurduk. Bizim için para biriktirmenize ihtiyacımız yok şükür. Sağlığınız yerindeyken gezip tozmayı hak ettiniz. Ben sizin yerinizde olsam, önce yurt içi, sonra yurt dışı turlarına katılırım.


Hele sınıf arkadaşım, Baki Gözenin Avrupa, Rusya, Amerika gezilerinde çekindiği fotoğrafları facebookta yayınlaması, benzer gezilerde eşlik etmek için beni de çağırması, küllenen arzularımı alevlendirse de şartlarım, gerekli cesaret ve olanağı vermiyordu.


Şairin, Vakti gelmeyince bülbül öter mi? dediği gibi bizim de vaktimiz gelmiş. Cenabı Allah yürü ya kulum! demiş. Önce yatak sorununu çözmeliyiz. Şimdi üniversitelere kayıt zamanı. Öğretmen evlerinden yer ayırtmak zor. Öğretmen evimizin müdürüne rica ettim. Bize Eskişehir ve Bursadan ikişer günlüğüne üçer kişilik yer ayırttı. Eskişehir olağan davranırken Bursa kaparo ve cep telefonumun numarasını istedi. Belli ki Bursa Eskişehirden daha lüks ve daha konforlu.


İstenenleri yerine getirdikten sonra 28 Eylül Salı günü sekiz gün sürecek yurt içi gezimize başladık. Otomobilimizi işinden  izne ayrılan Hasan Emre sürüyordu.  Yolcular ise eşim ve ben.


Geziye çıkacağımız günlerde hava raporu korkutucuydu. Meteorolojinin yayınlarına göre yurdumuz, batından itibaren yağışlı bir havanın etkisine girecek, sıcaklık sekiz on derece birden düşecek. Marmara ve Egede rüzgar, şiddetini artıracaktı. Bu tahminler üzerine şemsiye ve kalın giysilerimizi almayı unutmadık. Çünkü ne de olsa batıya gidiyorduk. Buna rağmen yolculuğumuz, günlük güneşlik günlerde geçti. Şöyle doya doya bir gezi yaptık. Darısı arzu edenlerin başına


( 2400 Kilometre başlıklı yazı RasimCANBOLAT tarafından 10.09.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu