buraya kadar tamam mı gökyüzü .sıkıştaralım
toprakla aranıza ,elleri maviye yakın
ayakları yeşile bağlı ölümlü insancıkları. bilsin
ölümlü olduğunu .verelim az avare farkındalığı
ne dersin gövel gözlüm salkım saçlım .yanmışken
ayağıma takılmış bir çakıl parçasına
hani sen çizecektin güneşin yüzünü
yoldaş sessiz.sanki sert bir kurç
hatta suskun. koptuğu geldiği
uç kayasından habersiz.yürüyor ellerinde murç
paçalarında musibet ve bela çamuru .
-debeleniyorsan, debelen .korkum imtihan diyarı içinde kala kalman.
bitirim şehirlere sürülmeyi istiyoruz.belki diliyoruz
zalimin ayak altında sürünmeyi. belki de
süzülmeyi aşık gözlerde
.sanmam hepsi eninde sonunda
kocaman palavra ne dersin gövel gözlüm
salkım saçlım .sevdalıyım
yüreğini pembe pembe açmış divaneye. Ebedi aşklar
için illa billa edep dileyene
-savaşıyorsan
savaş . ne aşın, ne aşkın yeri yoktur meydanda
hala kavgalıyız
.barışın güllerini kim bilir
hangi
bahçede gömdük .üzerine bir ıhlamurun
hüzün
kokusunu serdik.ne ne ince sızı kurusa da kokusu
Günahı
benimde ya bu gümrah ses kimin. Bağırsın
zeytin dalı
yabancı
ellerde. bana ne.Aşk
savaşları vallahi
bu adama mubah.taş heykellerini dikelim
meydana.
kanla yıkanmış yerin tam ortasına
-okçular nerede
-nerede
atlılar
-nerede
ölüm kuşum
ne dersin gövel gözlüm salkım saçlım .yanmışken
gördüğüm rüyanın ardına düşenim.kuşum.
teleklerini
göz yaşından temizleyemedin ki
uçalım göç
şehirlerine.
Delelim tam
kalbinin ortasını acıyla bilediğimiz gagamızla
.
ve ardı ansızının gözlerimi sağanak sağanak ağlatan infilak
haydi uyan
bu kısım inan bir düştü
gerçek saklanacak yer kadar uzak
şimdi nereye kaçsam
gelir bulur beni ıhlamur kokulu bir kabus
ve ellerinden düşen ellerimin soğukluğu
şimdi hangi güne uyansam
hangisinden uyandığımı bilmeden
öylesine ziya