Hikaye / Yaşamdan Hikayeler

Eklenme Tarihi : 25.12.2015
Okunma Sayısı : 1459
Yorum Sayısı : 0
Gencimizin şu andaki yaşından yıllar önce ama yıllar boyunca devam eden bir öyküsüdür bu. 

Küçüklük zamanları. Yani dünyadan bihaber olduğu dönemler. Altı ya da kendisinin deyişiyle altı buçuk yaşlarında falan. Yani okula gidecek yakın bir zamanda. Ama boyunun kısa olmasını ileri süreceklerinden ne yazık ki 8 yaşında okula başlamak zorunda kalacaktır.

Dostlar bilesiniz diye söylüyorum cehalet kötü bir şey gerçekten.

Sizce bir çocuğun altı yaşındayken yatağını ıslatması ne kadar hoş karşılanabilir? Evet, belki “Çocuktur… Küçüktür…" ve benzeri cümleler kurarak bu yaşlarda yatağını ıslatması bir derece anlaşılabilir. 

Peki, yedi yaşına geldiğinde aynı hoşgörü gösterilebilir mi? Hadi bu sefer de bir şekilde es geçelim. Bu sefer de anlayış gösterelim.

Ama ya bu olay sekiz yaşına geldiğinde devam ediyor ve bundan sonra da devam edecekse? Yine hoş karşılanabilir mi dersiniz?

İşte onunu hikâyesi böyle başlıyor. Kendini aşağı yukarı altı yaşından beri biliyor. Altı yaşında ve sonrasında yatağını ıslatarak uyanıyor. İlk sene, “Küçüktür, ağır şey kaldırmıştır, çok su içmiştir…" gibi cümlelerle sineye çekiliyor. Sabahları annesi yatağı temizliyor. Bu bir yıl boyunca sakin bir şekilde devam ediyor…

İkinci seneye girildiğinde yani ufaklık yedi yaşına bastığında bu sefer uyarılar almaya başlıyor. “Çocuğum, büyüdün artık. Neden yatağını ıslatıyorsun?" gibi uyarılar ve gencin cevaplayamadığı soru cümleleriyle geçiyor ikinci sene…

Artık sekiz yaşına gelip bu olay devam edince iş daha da bir ciddiye biniyor. Akşam belli bir saatten sonra su, kola, ayran gibi sıvı içme yasakları, sulu meyveler yeme yasakları… Sabahları bitmek bilmeyen tartışmalar… Bütün gün evin içinde asılan suratlar… Ve isyanı anlatmaya çalışan birkaç damla gözyaşı…
 

Sonraki birkaç sene daha böyle devam ediyor. Genç, yaşadıklarına anlam veremiyor… Kendi kendine o da soruyor; “Yahu koca adam oldum. 11 yaşına bastım ama hâlen altıma yapıyorum. Bu nasıl iş böyle?" Ama bu olaya yalnızca anlam veremeyen, kendisi değildir… Ailesi de anlam verememekte ve genci, bu olayı inatla ve kendilerini üzmek maksatlı yapmakla suçlamaktadırlar.

Çocuğun bu olayını başkaları yanında anlatırlar. Düşünceleri, belki de onun utanıp sıkılıp, inatla yaptığı bu olaya devam etmekten vazgeçmesini sağlamaktır. Lâkin olay göründüğü kadar basit değildir. Yine bir gün bu olayı birilerinin yanında anlatırken, hiç beklenmedik bir tepkiyle karşılaşırlar. Ortamda bulunanlardan birisi söze girip; “Yahu neden öyle diyorsunuz? Belki de çocuk hasta, bi rahatsızlığı var. Neden çocuğu suçluyorsunuz?" şeklinde bir fikri dile getirir.

Hastalık mı? Mümkün değildi bu. Nasıl olabilirdi canım? Turp gibi görünüyordu maşallah. Ama tabi ailenin içine bir şüphe düşmedi değil bu sözler üzerine… Ve genci alıp bir doktora çıkardılar.

Doktor, bazı sorular sordu… Birkaç kontrol işlemi yaptıktan sonra aileye mutlu haberi verdi. “Çocuğunuzun yatağına ıslatması çok normal. Çünkü idrar yollarında taş var. Şimdi yazacağım ilaçlarla yaklaşık 2 aylık bir tedavi süreci uygulayacağız…" 

Bizimkisi cümlenin sonunu duymamıştı. Çünkü artık dünyalar onundu. Yıllarca çektiği cefa son bulmuştu. Bu; onun için öylesine mutlu bir haberdi ki, sanki bir anda Cennet'in anahtarları ona verilmiş gibiydi. 

Tabi bu acı deneyim aynı zamanda ona hayatta en büyük dersleri de vermiş oldu bir yandan… Bu sayede gencimiz, önyargı ile cehaleti ve bunların zararlarını öğrenmişti. Tabi ki aynı zamanda sabrın ne demek olduğunu ve yararlarını da öğrenmiş oldu…
 
( Gerçek Hayattan Alıntıdır - Yargısız İnfaz başlıklı yazı 4harf1kelime tarafından 25.12.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.