Hikaye / Yaşamdan Hikayeler

Eklenme Tarihi : 15.01.2016
Okunma Sayısı : 6481
Yorum Sayısı : 0
Meyve veren bir ağacın yetişmesi zaman alır… Ağacın, meyve verebilmesi için ona özenle bakılması gerekir… Beklemek gerekir… Sabretmek gerekir… Üstünüze düşen vazifeyi yaptıktan sonra Allah'a sığınmanız gerekir… İşte gencimizin bu sürece benzer bir hikâyesiyle karşınızdayız bu sefer…

Liseyi bitirdikten sonra üniversite sınavına girdi… Sınavın neticeleri açıklandığında başka bir memlekette okumak için hazırlıklara başladı… İki sene okuyacaktı… Birçok kişi buna karşı çıktı… Bir sene daha çalışıp 4 yıllık kazanmasını istiyorlardı… Ama o, hiç birine kulak asmadı… Çünkü kaderinde 4 yıllık okumak varsa Yaratan'ın, yolunu tıkamayacağını düşünüyordu… Bu işe karşı çıkanlar; annesi ve anneannesine de, kendisini etkilediği yönünde çok tepki göstermişlerdi… Fakat onlar da kime anlattılarsa bunun bizzat gencimizin fikri olduğuna ikna edemediler… 

“İnşallah…" deyip, Yaratan'a sığınarak, anneannesi ve bizim genç; bilinmedik bir maceraya doğru yol aldılar…
 

Gel zaman git zaman, acısıyla tatlısıyla iki seneyi alnının akıyla bitirmişti çok şükür… Bu iki senelik okul macerası beklediğinden çok daha farklı geçmişti onun için… Çok gülmüş, biraz duygulanmış ve bir hayli şey öğrenmişti iki sene boyunca kaldığı şehirde… Mezun olmuş ve eğitimini 4 yıla tamamlamak için dikey geçiş sınavına girmişti… Onun sonuçlarını kendi memleketinde bekleyecekti…

Fakat o şehirden ayrılmak pek de kolay gelmedi… Birçok insan ona ve anneannesine, onlar da birçok insana alışmışlardı… Şehirden ha ayrıldılar ha ayrılacaklar derken bizim gençte ufak bir rahatsızlık meydana geldi… Bıçak altına yatması gerekiyordu ama korkulacak bir şey değildi… Okul için ayrıldığı şehre döndüğünde bıçak altına yatmaya karar vermişti… Her ne kadar oradaki doktorlarla arası pek iyi olmasa da… 

Şehre döndükten kısa bir süre sonra tarihi alıp, ameliyat masasına yatmıştı… Bir yandan iyileşmeyi bir yandan da okulunu 4 yıla uzatacak sınavın sonuçlarını bekliyordu…
 

Beklediği sınav sonuçları açıklanmış, yine bulunduğu şehir dışında bir üniversiteyi kazanmıştı… Ama o sıralarda ameliyat yarası tam iyileşmediği için oraya gitmesi imkânsız görünüyordu… O da dışarıdan okuyarak yoluna devam etmeye karar verdi…

Okul için gerekli birkaç işlemi de gerçekleştirdikten sonra kaydını yaptırmış ve artık kendi bölümünün 3. sınıf öğrencisi olmuştu… Başta annesi ve anneannesi olmak üzere kendisinin de en büyük dileği; kazasız belasız bir şekilde son 2 sınıfı da okuyup, mezun olabilmekti… 

Ama aklında bazı sorular, içinde bazı sıkıntılar vardı… Her şeyden önce hâlâ tam olarak iyileşememiş ve bu iyileşme süreci tam bir cinnet sebebi hâline gelmeye başlamıştı… Bu tedavi süreci; sinirlerini alt üst etmişti… Öyle ki hiç tartışmayacağını düşündüğü insanlarla bile karşı karşıya gelmişti… Bir de bunun yanı sıra ilkokuldan bu yana hep örgün eğitim gördüğü için dışarıdan okumayla ilgili pek bilgisi yoktu… Ve bilgisi olmadığı konularda genellikle gergin olurdu…
 

Yaşadığı gerginlik, okul kitaplarını alınca biraz hafifledi… Çünkü sadece 2 tanesi hariç hepsi örgün eğitim gördüğü üniversitede okuduğu derslerdi… Dolayısıyla aşina olduğu konulardan çıkacağını bilmesi, yüreğine su serpilmesine neden olmuştu… Sadece ufak bir sorun vardı; iyileşme süresinin biraz fazla uzamış olması derslerine biraz engel oluşturuyordu…

Geç de olsa iyileşme süreci tamamlandıktan sonra derslerine odaklanmıştı… Şimdiye kadar hiç sınıfta kalmamıştı… Bundan sonra da kalmak istemiyordu… Çünkü bu üniversite konusu üzerine çok tartışılmıştı… Çıktığı bu yolda bir kere tökezlerse nasıl üstüne geleceklerini ve kendilerinin nasıl haklı olduğunu anlatıp duracaklarını tahmin edebiliyordu… 

Yoğun bir çalışmadan sonra üçüncü sınıfı; altta iki ders bırakarak geçmeyi başarmıştı… Eğer bir dersten daha kalsaydı sınıf tekrarı yapacaktı… Daha doğrusu üç derste kalıp, bütünlemede veremezse sınıf tekrarı yapacaktı… Ama Allah'a sığındığından olacak ki, sadece iki dersini bütünleme sınavına bırakmıştı… Artık, 4. sınıf öğrencisiydi…
 

Son sınıfa başlamadan önce gencimizin anneannesi, Hakk'ın rahmetine kavuştu… Son sınıfı bitirip bitiremediğini dünya gözüyle görmek ona nasip olmadı… Anneannesi; ilk üniversite mezuniyetini görmüş, “Allah nasip ederse, ömür sıhhat verirse…" son mezuniyetini de görmeyi istediğini söylüyordu… Ama olmadı… Veren de O, alan da O… Takdir-i İlahi ne ise ona karşı gelmek olmaz… Gencimiz artık; annesini ve rahmetli anneannesini, bu üniversite konularında tepki gösterenlere karşı mahcup etmemek için uğraşacaktı Allah'ın izniyle…

Zamanı gelip bütünleme sınavlarına girdiğinde, kalan derslerinden birini geçebilmiş diğerinden ne yazık ki yine kalmıştı… Artık, onu da 4. sınıf dersleri ile birlikte vermek için çabalayacaktı…

Bu senedeki derslerin isimleri ilk başta gözünü epey korkutmuştu… Ama kitapların içini inceledikçe çok zor olmadığını fakat bir o kadar da kolay olmadığını gördü… Yani biraz gayret gösterirse Allah'ın izniyle yapabilir gibi geliyordu… Bu sene; son senesiydi… Burada kalma gibi bir lüksü yada şansı yoktu… Çünkü hem askere gitme zamanı yaklaşıyor hem de ailesine tepki gösteren insanlara karşı ailesini mahcup etmek istemiyordu… Bunun için de her fırsatta dua ediyordu…
 

Hem üstündeki sorumluluğun bilinci hem de “Ya sene tekrarına kalırsam…?" korkusu ile bir eğitim yılı geçirdi… Bu zaman içerisinde sosyal aktivitelerine yok denecek kadar az zaman ayırdı… Hatta sınavları yaklaştıkça bir kısmından da tamamen vazgeçti… Zira o an için öncelikli olarak sınavlarına odaklanmaya çalışıyordu…

Böyle bir eğitim yılının ardından beklenen an gelip çatmıştı… Hem sınavlara girerken hem de sınavlardan çıktıktan sonra genellikle dua ediyordu… Ama sadece kendisi için değil sınava girip de tanıdığı, tanımadığı kim varsa hepsinin hakkında hayırlısı olması için dua ediyordu… Sınavlar bittiğinde içindeki endişeyle Yaratan'a sığınmaktan başka bir şeyi kalmamıştı… Ya bir kerede okulunu bitirecek yada kalan derslerine Yaz boyunca çalışacaktı…

En nihayetinde sınav sonuçları açıklandığında dünyalar onun olmuştu sanki… Artık, o da 4 yıllık bir üniversite mezunuydu… Annesi ile rahmetli anneannesini; Allah'ın izniyle, üniversite konusunda ileri geri fikir bildirenlere karşı mahcup etmemişti… Anneannesi ile kendisini çok yakından tanıyan birkaç kişi de; anneannesinin bunu görmeyi istediğini ama nasip olmadığını dile getirdiler… Aslında bunu, o da biliyordu… Fakat; veren de Allah'tı, alan da… Takdir-i İlahi böyleyse, yapacak bir şey yoktu… Tabi ki anneannesinin mezarına gidip mezun olduğunu anlattı… Kendisini gördü mü, anladı mı, duydu mu bilmiyordu… Sadece Allah'tan, kazasız belasız okulu bitirdiğini anneannesinin de duymasını diledi…
 
( Gerçek Hayattan Alıntıdır - Sabrın Sonu Selamet başlıklı yazı 4harf1kelime tarafından 15.01.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.