1 57- Vazgeçilmez Gerçeğimiz
Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk'ün en çok yapmak isteyip te yarım kalan işlerinden bir tanesini kaleme almak istiyorum.

Anadolunun her bir yöresi çok değişik kültürlere sahiptir. Aslında hepimizin kökü aynıdır. Dış mihrakların kışkışrtmasıyla Osmanlı İmparatorluğu zamanında başlayan etnik gruplar arasında ki ayırışmayı ortadan kaldırmak amacı ile bir plan yapmıştı. Yurdun değişik bölgelerinde ki insanları yerlerini değiştirmiştir. Esas amaç birbirlerine kaynaşsınlar, uzun yıllar sonra yavaş yavaş çatışmalar sona ereceğini umuyordu.

Düşünce çok güzeldi. Bu süreçte çok güzel adımlar atılsada işler yarım kalmıştır. Otuz beş yıldan beride bu aldanmışlığın faturasını ödüyoruz.Bazı etnik gruplar silah zoruyla isteklerini kabul ettirmeye çalışmaktadır. Çok büyük yalnışın içindeler. Yalnış yaptıklarını ispatlamak amacı ile bu yazımı karalıyorum.

1968 yılında Adapazarı Akyazı'dan Bursa Karacabey'e göç ettik. Gönü Köyüne geldiğimiz günden itibaren bazıları bizleri köye gelmemizi çekemediler. Bazıları da yardımcı oldular. Yıllarca kavgalar, çekişmeler oldu. Buna rağmen bizimkiler gurbetin ne olduğunu, mahpus damının ne olduğunu, acıların ne olduğunu iyi bildiğinden çoğu zaman yapılan haksızlıklara karşı hep sustuk. Tam tersine yardımcı olmaya yaptıklarının yanlış olduğuna inandırmaya çalıştık.

Bu insanlarla nasıl kaynaşmalıydık. Önce bu yörede bulunan kişilerle akraba olmamız gerekiyordu. Kız verdik, kız aldık. Zaman öyle bir ilaç ki yıllar sonra hiç bir sorun kalmadı.

Şimdi benim çerkez eniştem var, bulgaristan göçmeni eniştem var, kürt eniştem var, çerkez kızı gelinimiz var, yörük eniştemiz var, benim hanım da kosova göçmeni.

Çocuklarımız karıştı mı. Bunların hepsi bir arada öyle güzel anlaşıyorlar ki hiç bu zamana kadar bir sorun çıkmadı. Çünkü hepsi kardeş. Hepsi yeğenlerim.

Ulu önderimizin yapamadığını bizim sülale gerçekleştirdi.Bir de bu işin tarihi gerçekleri var. Araştırmalarımda Anadolu'da bulunan etnik grupların çoğu Türk kökenlidir. Türk kökenli olmayan Yahudi ve Ermeni asıllı Rum vatandaşlarımız vardır.

Şimdi gelinde beni bölmeye çalışın. Asla olmaz. Bunun böyle olduğunu da oyuna gelen aslı Türk olan Kürt kardeşlerimiz de biliyor.Sen benim canım olmuşsun. Sen beni değil kendini vuruyorsun. Ya da vurduruyorlar.Benim yeğenlerimi ben nasıl ayırabilirim.
Olmaz böyle iş. Dünya batacak yine de olmaz.

Ben hem kürdüm, hem lazım, hem çepniyim, hem aleviyim, hem çerkezim, hem macırım, hem yörüğüm..hem dadaşım..hem acara hem de çeçenim..

En sonunda Türk oğlu TÜRKÜM..Kusuruma bakmayın dünya bir olacak bizi kimse ayıramaz. Bunu herkes böyle bilsin. Herkes aklını başına alsın.Oyunlara gelmeyelim.

Bu bizim alın yazımız, Türkiye Cumhuriyetinin has ve has gerçeğidir.



18.01.2010
( 57- Vazgeçilmez Gerçeğimiz başlıklı yazı Necmi Yaprak tarafından 18.01.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.