Yüce rabbim insanların doğru yoldan saptıkları zamanlar peygamberler gödermiş, bunun yanında insanlığa hizmet eden evliyalar, veliler, alimler çıkmıştır. Dünya var oldukça da Allaha yakın insanlar (Allahın sevgili kulları) olacaktır.

Keşke hepimiz Allahın sevgili kulları olabilsek. Bu tür insanların dünya ile işleri yoktur.Bazen ilim yapmış insanlar arasında gözükür bazen de köşe başlarında gariban görünümündedir.Esas olan bu tür insanları görebilmek, onları üzmemektir.

Benim bizzat şahit olduğum, kimsenin kalbini kırmayan, daima insanlara yardım eden, yol gösteren, Allahın sevgili kullarından bahsetmek istiyorum. Belki sizlere tuhaf gelecek ama yaşadığım için yazıyorum. Sakın yalnış anlamayın o kişileri övmek amacında değilim. Bu tür insanlardan hep fayda gördüm.

Tarihten 14 yıl önce. Balıkesir Erdek ilçesinde görev yapıyorum. Yıllardır karnımda ağrı vardı. Doktorlara gidip muayene oldum midemde rahatsızlık oluğunu söylediler. İlaçlar kullandım geçmedi. Sağlık ocağına bir doktor gelmiş teşhisleri mükemmel oluğunu söylediler. Bir akşam görevinde gidip tanıştık, muhabbet ettik.

Adamın görüntüsü, karşıdan baksanız doktor demezsiniz. Ama yakın olduğunuz zaman ne kadar samimi, ne kadar dürüst, işi gücü mesleğini icra etmek olduğunu görürsünüz.

Bir gün "Hocam benim yıllardır bir sorunum var, beni muayene edermisin" dedim. "Uzat elini" diyerek sağ el bileğimi tuttu ve dinlemeye başladı. En azından bir dakika sürdü. "Sen bir hafta sonra tekrar gel" dedi. Ben bundan bir şey anlamadım. Bu nasıl muayene diye içim içimi yedi. Ben şu adamı bir araştırayım dedim. Takip de etmeye başladım. Adam beş vakit namazını kılan, hiç bir hastasını geri çevirmeyen, üzmeyen, teşhisleri mükemmel, insan gibi insan.

Bir de şunu Erdek'te sevilen kişilerden olan beş vakit namazını kılan Hasan abiye sorayım dedim. Bana "Sakın doktora karşı kötü muamele yapma, onu sakın üzme, o Allahın sevgili kullarından birisi" dedi.

Bende Hasan abiye "Nedir bu Allahın sevgili kulu olmak, bana biraz açıklarmısın" dedim. Yazıma giriş yaparken anlattığım gibi "bu tür insanların dünya var oldukça olacağını, dünya halen batmıyor ise bunların yüzü suyu hürmetine batmadığını" söyledi. Ben halen anlatılanları önemsemiyor ama Hasan abinin dediğini yapıyordum.

Bir hafta sonra tekrar doktorun yanına gittim.Yine aynı şekilde beni muayene etti."Sende mide ağrısı yok, senin kalın bağırsağında bir sorun var, hiç fazla beklemeden ameliyat olman gerekiyor benden söylemesi" dedi. Umursamadım. Tam bir ay sonra başıma gelene bak. O gün devlet büyüklerimizden birisi gelecekti. Bizleri yollara dizdiler. Tam sağlık ocağının karşısında başkomiser ile birlikte minibüs içinde oturmuş bekliyorduk. Birden sağ kasığıma ağrı girdi.Kendimi sağlık ocağına zor attım. Baktım aynı doktor. Beni muayene etti."Yahu sen nasıl adamsın apandistin patlıyor, sen beni daha öncede dinlemedin şimdi ben sana sorarım" dedi.Acilen ambulansla Bandırma'ya sevk edildim.

Daha ben yolda iken doktor Bandırma Devlet Hastanesine durumu bildirmişti. Beni özel bir odaya aldılar.Yaşlı bir doktor geldi. Bu doktorda beni aynı şekilde muayene etti. "Senin karnın tok,ancak akşama ameliyata alabiliriz, bir ağrı kesici vurun" dedi ve odadan çıktı. Hemşire hanım bana bir iğne yaptı. Olanlara bir türlü anlam veremiyordum.Benim karnımın tok olduğunun nerden biliyor. Kendimi Allaha emanet edip ne olursa olsun dedim. Akşam ameliyat olurken iki operasyon gerçekleşti. Hem kalın bağırsakta ki arıza giderildi hem de apandist alındı.

Bundan sonra bir daha karnım hiç ağrımadı.Yıl 1996 idi. Allaha şükürler olsun.

Şimdi bu adamlar Allahın sevgili kulu olmaz mı.?

Halen bana yapılan bu işlemin sırrını çözemedim. Herhalde ilmi bir durumdur. Ne olursa olsun. Allah onlardan razı olsun. Keşke ben de onlar gibi olabilsem.

( 58- Allahın Sevgili Kulu Olmak başlıklı yazı Necmi Yaprak tarafından 1/18/2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu