Şairler neden şiir yazar ? Yazarlar niye yazı yazar ? Şair ve yazarlar nasıl yaşar ? Yazmış oldukları yazı ve şiirlerinden yüreğinin içine kurmuş olduğu dünya nasıl ? Aklında ki düşünceler nasıl ? Gerçekten şairler yaşamış olduğu çevresinde yanlız mı kalırlar ?

Alın sizlere bir soru. Bu sorulara cevap vermek gerçekten çok zor. Nerden bileceksin milletin yaşayış şeklini. Belki yazıları mükemmel olan kişi gerçek hayatta hep darbe yemiş, isyankar, kimseyle anlaşamayan kişi olabilir. Ya da yazı yazmayı yalnızca merak için yazmaya kalkışmış, iyi bir yaşantısı olan kişi de olabilir.

Hani bazı insanlar vardır. Allah vergisi öyle bir saz çalar da kendinden geçer. Sen de onu dinlemekten kendini alamazsın. Hani bazı insanlar vardır sesinin tonuyla insanları coşturur. Bazıları toplumu galyana getirir terör estirir.

Yukarıda ki soruları değişik meslek grupları insanlara sorsak inanın değişik sonuçlar ortaya çıkar. Bu işi uzmanlarına bırakırsak nasıl bir nasıl bir sonuç ortaya çıkıyor biliyor musunuz.

Kendisini şiir ve yazı ile ifade etmeye çalışanlar çevresi ile fazla uyum sağlayamayan, genelde her işin doğrusunu yapmaya çalışan, karşılığını bulamadığı için bir nebze kendilerini avutmak için kaleme başvuran, yaşantısı ile iç dünyasının çatışmasından kaynaklanan duygularını dışarıya vurmaya çalışanlar olarak görülüyor.

Bunun doğru olup olmadığı hususunda önce kendimi sorguladım. Adamlar teşhisi doğru koymuşlar. Bana göre şair veya yazar yazdığını önce çevresi ile paylaşmak ister. Eğer çevresinde bu işten anlayan yoksa vay haline. Çıksın gitsin şehir dışına ister bağırarak şiir okusun, isterse bağıra bağıra türkü söylesin.

Bunu yapmak ta iyi bir uygulama imiş. Bir toplantıda sevdiğim bir yazar psikolog aynen böyle söyledi. Sıkıldığınız zaman mutlaka bulunduğunuz çevreden uzaklaşın bir deniz kenarına ya da ormana çıkın sesiniz çıktığı kadar bağırın kendinize gelir rahatlarsınız demişti.

Burada şanslı olan arkadaşlar da var tabii. Allah kimseyi benim gibi yalnız bırakmasın. Ben aynen sosyologların tarifine uyuyorum.

Bunun neden böyle olduğunu az çok tahmin etmeme rağmen işin doğruluğunu teyit etmek için tanıdık psikolog hocamı aradım. Bana verdiği cevap aynen şu oldu.

Aslında şair ve yazarlar çok ince düşündüğünden, çevrenin de eğitim düzeyinin düşük olmasından dolayı, alınan tepkilerin az oluşu yazarları mutsuz eder. Bu yüzden çevresi ile pek anlaşamaz, kendine uygun insanların yokluğundan dolayı kendini kaleme verir. Bol bol kitap okur. Ama yüreklerinde hep iyilik vardır dedi.

Sosyolog ile psikologların düşünce farkı da ortaya çıkmış oldu. Sosyologlar biraz insanın dış dünyasını inceliyor, psikologlar ise insanın iç dünyasını inceliyor gibi geldi bana. Gerçekten de böyleymiş.

Ben de diyorum ki şair ve yazarlar dış dünyasında yalnız değiller ama iç dünyasında galiba çok yalnızlar.


20.02.2010


( 119- Şairler Ve Yazarlar Gerçekten Yanlız Mı başlıklı yazı Necmi Yaprak tarafından 2/20/2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu