Benim havsalamda gece
Zulmü örten kara bir çul,
Dipsiz bir kuyu
Yalnızlığa ve ölüme örülü
Soğuk bur girizgâhı okur

Gri yoksunluklar ülkesinde
Faili meçhul cürümler batağında
Deşilen karanlık dehlizlerde,
Sevda fakiri çorak bir vahada
Güneşi kucaklamaya çırpınırken
Yansımaları üşüşür ellerime gecenin.

Bir ürküntü sarmalar beni de
Güneşi yakalamak adına
Kanat takıp göğe uçasım gelir
Ki bir daha hiç gece olmasın için
Güneşi avuçlarımda sıkıp
Döner bir aynaya yontarak
Bulunduğum noktaya hep tutasım gelir.

Geceyle arama buzdan dağlar örülmüş
Çünkü o zihnimde hep
Kaypak bir kurşun ve figandır.
Yoksunluk ve yalnızlıklarıma
Kurgulanmış bir zindandır.
Gece kara çadırını kurduğu zaman
Çakallar ulur,
Kâbuslar basar
İfritler cirit atar
Yüreğimin öbür parçası
Bütün çocukların hayyulasında.
Birinin kemikleri kırılır,
Birinin evi, köyü veya obası yakılır
Birinin Onuru ve umudu çalınır
Birinin ise bütün oyuncakları
Ve ekmeği elinden alınır
Gece kara bir yılan gibi
Dünyalarına çöreklendiği zaman

Budur bana geceyi sevimsiz kılan
Budur gecesiz bir yaşam için
Beni sonsuz bir savaşa savuran.

Sağmal Köyü, 12.02.86
( Geceye Dair başlıklı yazı Sedat DOĞAN tarafından 3.06.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.