Siyaset adamlarının yapmış olduğu davranışların, sarf etmiş oldukları sözlerin vatandaşların üzerinde bırakmış olduğu izlere ve izlenimleri ele alalım bu akşam. Muhabbet soframızın geniş olmasını dilerdim. Yazacaklarım hakkında sosyologların yorum yapmasını da isterdim.
 
Bir nevi daha önce yazmış olduğum siyaset adamı nasıl olur yazısının devamı niteliğinde, ancak biraz farkı vardır. Burada vatandaşların ne düşündüğü de önemli.
 
Türkiye Cumhuriyeti Devleti kurulduğundan günümüze kadar her dönemde siyasilerin kavgalarını izledik. Ömrümüzün ermediği geçmiş zaman olaylarıda az çok yapmış olduğumuz araştırmalar neticesinden az çok biliyoruz.
 
Dönemleri gözler önüne alalım. Mustafa Kemal Atatürk zamanında karşı siyaset yapan İsmet İnönü, Adnan Menderes zamanında yine İsmet İnönü, Süleyman Demirel ile Bülent Ecevit, Mesut Yılmaz ile Tansu Çiller ve günümüzde başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Deniz BAYKAL, şimdi ise yine başbakan ile Kemal KILIÇDAROĞLU kavgası başladı.
 
Yukarıda bahsetmiş olduğumuz tüm siyasi kişilerin birbirlerine karşı hal ve hareketleri, sarf etmiş oldukları sözler vatandaş tarafından her dönemde hiç benimsenmemiştir. Yapılan ne kadar anket varsa vatandaşlar siyasetçilerin kavga ve hakaret içerikli birbirlerine davranmasını istememiştir.
 
Buna rağmen halen şimdilerde yine yapılmak istenen siyasi liderler arasında kavgaların artmasını isteyen birileri var sanki ortalıkta. Yine kavga etmelerini istiyorlar. Daha önceleri oldu da ne geçti elimize. Hiç bir şey, sadece bu milletin çok kıymetli geleceği ile oynayıp durdular. Millet kavga etmenizi istemiyor.
 
Bu siyasetçilerin sanki özünde var galiba. Milletin sizlerden istediği devleti ilgilendiren konularda bir araya gelin ortak bir çözüm bulun diyor. Ne hikmetse kim geçerse başa daha önce başa geçenin yaptıklarını beğenmez. Hadi bakalım biraz Anayasa, biraz insan hakları, biraz başörtüsü, biraz dinden, biraz da terörden koyun sofraya karıştırın.
 
Bir tek Mustafa Kemal Atatürk zamanında faydalı işler yapılmıştır. Diğer tüm hükümetler zamaınında kötü işler yapılmış zannetmeyin. Ortalama olarak eğer 10 iyilik yapmış iseler karşılığında 20 kötülük yapmışlardır. Yapmış oldukları kötülükler hakkında daha sonra uzun uzun muhabbet edeceğiz.
 
Bizim asıl derdimiz kim ne yaparsa yapsın. İyisi de bizim kötüsü de bizim. İnsan şöyle geçmiş tarihine, geçmiş siyasi hayata bakarda biraz ders alır. Neden geçmişimizle kavga edip duruyoruz. Sen zamanında böyle yapmıştın ben şimdi sana sorarım şeklinde kinci bir tavırla yaklaşıyoruz. Bu tavırlar her zaman bize zarar vermesine rağmen halen aynı şekilde kavgalara meydan veriyorsunuz.
 
Ben sokakların sözcüsüyüm. Milletimin ne gördüğünü de çok iyi biliyorum. Bu millet her defasında adam deneye deneye canı çıktı. Bu millet asla ve asla siyasetçilere güvenmiyor. Kendilerine ve sizlere saygısından dolayı boyunları bükük seçimden seçime sandık başına kuzu kuzu giderler. Görevlerini yaparlar.
 
Bu millet artık size güvenmiyor haberiniz olsun. İnanın öyle muhabbetler oluyor ki sokaklarda anlatılacak gibi değil. Elimizden geldiği kadar milletin tansiyonunu düşürmeye çalışıyoruz. Son zamanlarda ise bizim üzerimize düşen görev hattinden fazla olmaya başladı. Bakalım nereye kadar taşıyabileceğiz. Resmen siyaset ile vatandaş arasında bir duvar haline geldik. Önüne gelen gelip bize çarpıyor.
 
Türkiye'de başka günah keçisi olmadığından bunu da normal karşılamaya başladık. Allah sonumuzu hayır eyleye. Son olarak tekrar söyleyeyim bırakın siyasi kavgaları.
 
12.07.2010      
( 271 Millet Kavga İstemiyor başlıklı yazı Necmi Yaprak tarafından 12.07.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.