Yorgun umutlarım hazan mevsiminde

Yaşar titrek, titrek gözyaşı dolu ömründe

Köpüren sevgilerim yok olurken gönlümde

Büyüyen bir yangın sarmış yanıyor cemalimde

Ruhum kavgasında biten ömrümün hazan mevsiminde

Zehrini akıtırken, ruhuma ve bedenime kavganın şerrinde

Ömrüme yavaş yavaş düşer iken mahkûm hayallerim,

Düşlerime kısık gözlerinde.

Düşlerim akarken zamana,

Dünden kalmış memleketimin hasretinde


  

Ömrüm kaybeden denizin gözyaşları ile güçsüzlüğümün mateminde

Ağlar ruhum tutsaklığın zindanında vaveyla, vaveyla mabedinde

Yüzerken derinsiz sellerde düşlerim,

Gezerken anılarım gönlümün münzevi evinde.

Beklerim ilkbaharı münzevi bestemi yazar iken,

Dinler iken gözlerinin içinde.

Bakar iken gözlerinin sahil kıyısına ürkek, ürkek,

 Esir düşen yalnızlığımın ertesinde sevdamın gemisinde

Beklerim seni münzevi şarkımı bestelerken seni gözlerinde

Sarmışım çocukluğumun kırmızı pabucuna hayallerimi de

Beklerim seni münzevi şarkımı bestelerken seni gözlerinde

 

Sabır ekmeğini kattım aşıma gözyaşıma

İçli türküleri yaktım sessiz sensiz çığlığıma

Yolladım tüm mektuplarımı körfezin yalnızlığına

Gömdüm hayallerimi umut rüzgârının sonbaharına

Baktım aşkımızın düşlerini beklerken musalla taşında

 Ak gönlümün perdesi yırtılır iken hicran yarasının başında

Beklerken kırık kuşun kanadında özlemim gözyaşında

Sensizliğim can çekişir iken bir İstanbul sabahında

Hüzünlü gecelerim boğulur iken halicin serin sularında

Arara seni gözlerim istiklal caddesinin kalabalığında

Bedenim titrer iken soğuğun yankısında

İrkiliyorum Vedanın son busesinde

Biliyorum seninle olmayacak bedenim,

 İkinci baharın penceresinde.

Yarım kalmış yanım üşür iken Pembe, pembe gözlerinde

Ben hala bekliyorum seni kız kulesinde,

 Çiğ sabahı acı, acı öten vapurun iskelesinde

Saçların savrulurken rüzgâra, bahar kokan melteminde

Eriyorum içtiğim çayın içinde kattığım özleminde

Bitiyorum bir İstanbul sabahı umursamaz yangın gözlerinde

Gelmeyeceksin biliyorum bitiyor iken münzevi şarkım, bittiğinde

Gidiyorum hoşça kal acılarımla kıvranır iken sensizliğin mezarına

Sarılıyorum gömülür iken kefenimin üstündeki toprağa sen gibi

Kokuyor sen gibi terek edilmişlik kokuyor sen gibi

Terk edilmiş diyarlar gibi çamur kokuyor vıcık vıcık sen gibi

Hiç olmazsa öldüğümü duyduğunda bir buse gönder,

 Soğuk mezarımın münzevi kokan toprağına

Sen gibi gönderme buseni,

Benim seni sevdiğim gibi,

 Gözyaşı matemi gibi değil

Seven kul Mehmet'in boynu bükük

Süzgün dalgın bakışlı aşkı gibi kokan kokusu ile gönder.

( Münzevi Evimde başlıklı yazı kul mehmet tarafından 3.07.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu