Görüyor musun şu
erişilmez ışık huzmesini
Saçımda oynaşan şu
kıvrımlar
Gözlerimden sonsuzluğa
uzanan.
Öylesine sıcak ve
erişilmez
Geride bir hasret
bırakan.
Soyut bir varlık
Ellerimin arasından
kayan.
Ne gerçek nedir yalan
Baştan aşağı ruhu sarıp
sarmalayan.
Kimim ki hakkım olsun
Neyim ki
dokunulmazlığım,
Nedendir bilemem şu
kırılganlığım.
İnsanım işte; etten
kemikten,
El kadar bir çocuk
belki de zaman zaman;
Annesinin dizinin dibine
kıvrılıp yatan,
Bağrına sığınan.
Okşa annem saçımı,
Esirgeme sakın
varlığını.
Koru, kolla, al
kollarına
Ve koru beni şu
acımasız hayat denen yolda.
Yüksünmem gözümden
süzülen yaşlardan
Utanmam asla çocuk
olmaktan
İsyan nedir bilmem,
Sığınırım ve severim
Bilip bilmeden;
Kimse karşıma çıkan
Tebessümünü
esirgemeyen.
Yoldaşım, kardeşim,
sırdaşım
Sürüp giden şu uğraşım,
Kim ne derse desin,
Sadece O’nun
yolundayım.
Neşe, elem, keder
Yeri geldi mi yüzümde
açar güller.
Biraz mahzun,
Olabildiğim kadar
masum.
Buyum işte,
Dünyaları sığdıran
gönlüne.