Yine demsiz çayın
bıraktığı burukluk tadındayım.
Soruyorum binlerce kez
Neden bu denli umurumda
dünya
Hiçliğin en dibine
vurmuşken.
Ne umarsızım ne
kayıtsız
Neden yaşamımda huzur
katıksız…
Vefasızlığın gölgesindeyim
Yalnızlığın ve
gölgelerin hükmünde
Her zamanki halim işte;
Yolun en başında
Yoksa geldim mi sona.
Susuyorum yine;
Susmalı mıyım,
Kime ne cevap
verebilirim?
Yargılar ve sorular
Cevaplar bende saklı
oysa…
Ne masumiyet ne sevgi
Yaramadı işe işte hiç
biri.
Değişmiyor gidişat
Sayısız engel önümde,
Ne somut bir gösterge
Ne de bariz içinde
bulunduğum boyut.
Bir hiçmişçesine
Belki hiç olmaktan da
öte.
Yadsınmak ve
kayıtsızlığında
Yok, sayılmak ise en
acısı.
Ne bir yanılgı ne de
bir yenilgi
Ne bir düş ne de
gerçeğin kendisi.
İmkânsızlıklar dizili
birer birer tam da önümde,
Uzatsam elimi neye
yarar.
Yoksunluğun ve özlemin
nezdinde,
Çözemediğim bir bilmece.
Belli düş ertesi.
Ne varsa biriken içimde
Görünmez bunca
duyarsızın gözüne.
Tükenir mi umutlar,
Keşke bilebilsem
cevabını,
Kavuşulur mu beklenene
Ya beklenmiyorsam
nezdinde.
Olası bir yenilgi,
Sonu bilinmez; müspet
belki de menfi.
Ya O’nun gözünde
Gerisi önemli mi?