Varlığımız…Yaratıldığımız
ilk günden beri süregelen komplike bir sistem: Beden, ruh ve yürek eşliğinde.
Ve sonuç itibariyle bizi biz yapan tüm değerler ve etkileşim halinde
bulunduklarımız: Sayısız faktör gidişatımızı belirleyen ve sayısız bilinmez önümüzü
belirleyen ama diğer yandan da tahmini bile mümkün olmayan.
Sayısız olgu sayısız
insan ve eşsiz bir evren gizem dolu…
Ve hayatın ta kendisi;
bizi sunulmuşken bir armağan bazen açmaktan korktuğumuz ama vazgeçemediğimiz.
Kim nasıl böyle bir
yanılgıda bulunabilir ki?
Azıcık kaldırın
başınızı ve seyredin pembe bulutların ahenkle dans edişini. Yoksa içinizdeki
kıpırtılar mı yansıyan görüntünün izdüşümü.
Bırakın, fırlatın
ayağınızdaki ayakkabıları ve yalın ayak koşun çimenlerin üzerinde tabii ki onca
beton yığını arasında bulabilirseniz yeşilliği. Olsun, arayın ve göz gezdirin
etrafınıza. Nasıl, görebiliyor musunuz? Görmeseniz de olur sadece duyumsayın ve
canlandırın hayalinizde. Aşkı canlandırın gönlünüzde olmasa bile. Ve ne varsa
ya da kim varsa elem keder veren yok sayın. Haydi hissedin kalbinizin
çarpıntısını. Zor değil hem de hiç zor değil. O küçücük kalbe neler
sığdırabildiğinizi bir durup düşünün. Kimler kimler saklı kim bilir ve ne
yaşanmışlıklar var. Ya, yaşanacak olanlar. İhtimali bile mutluluk verici.
Bırakın kendinizi hayatın kollarına, haydi ne duruyorsunuz. Hiç de zor değil ve
hiçbir zaman da zor olmadı üstelik.
Kim varsa ket vuran
atın hayatınızdan. Sevin önce benliğinizi, naif duygularınızı besleyin ve
pekiştirin.
Sevebildiğiniz kadar
hem de gözünüzü yumana kadar hayata, sadece sevin.
Sevecek ve sevilecek ne
çok şey ve ne çok insan var. Hak eden her yürekte yer bulacaktır sevginiz.
Kaybetmeden özünüzü ve yüksünmeden gerçek benliğinizden… O benlik ki tek
vasfınız ve tek vazgeçilmeziniz. Hiç de umursamayın ne yalanı ne de ihaneti.
Olmazsa olmazı tüm menfi duygular ve körelmiş, vasfını yitirmiş insanlar. Ya,
geride kalanlar… Onlar hak etmiyor mu sizin gönlünüzden nasiplenmeyi.
Ve asla ihanet etmeyin
İlahi Güce, asla da pes etmeyin insan gibi insan olmaktan. Şerefli, dürüst ve
güvenilir.
Bırakın artık sorup
sorgulamayı ve bir o kadar da uzak durun kendini adaletin temsilcisi
sayanlardan.
Hayır, hiç mi hiç zor
değil mutlu olmak.
Asla da oynamayın ve
sadece inanın mutlu olacağınıza ve de mutlu olduğunuza. Bilirsiniz ki;
inanmaktır sürecin başlangıcı ve gerisi gelecektir.
Ya oynayanlar mı,
dediniz. Umursamayın bile. Onların tek kişilik oyun kimi ilgilendirir ki.
Unutmayın, siz oynamıyorsunuz. Sadece olması gereken tüm yaptığınız. Ne mi:
Yürekten hissedip doya doya insanlığın keyfini sürmek.
Ve asla unutmayın
sevgili dostlar; kişi ne yaparsa kendine yapar. Sefil hayatlar asla makbul
değil Yaradan’ın gözünde.
Bırakınız, sahte
maskelerle dolaşanları: Onlar sadece kendilerini kandırıyorlar. Doğrusu içler
acısı bir durum mutluluk rolü üstlenmek ve bir o kadar da esef verici harici
mutsuzlukları sevinç vesilesi olarak görmek.
Gerçek sevgi nedir,
bilmezler ve yürekleri ile de asla hissedemezler. Zira yüreği olmayan bir insan
neyi hissedip neye ya da kime vakıf olabilir ki. Kendini şartlandırmış
milyonlarca hatta milyarlarca insan. Varsın üstlensinler rollerini ve
inandırsınlar acınası benliklerini mutlu olduklarına dair.
Sorarım size aslında
onlara sormak lazım: Ya vicdanları ve kimlikleri ile baş başa kaldıklarında
yine aynı mutluluğu ve hoş görüyü duyumsayabiliyorlar mı?
Seni seviyorum,
demekten de asla korkmayın. Zor, biliyorum bunu yansıtmak ama varlığımızın
temeli değil mi sevgi?
Sevginin ve Yaradan’ın
birer mucizesi değil miyiz her birimiz?
Taş kalpli olmak ne bir
marifet ne de insanlık göstergesi. Gurur duyun kırılgan kalbinizle yoksa nasıl
çıkar hayatın keyfi. Nefretle ömür mü geçer… Bırakınız, isteyen istediği kadar
nefret barındırsın nezdinde ve bir o kadar da oyunculuk performansı
gerçekleştirsin.
Bu arada kalbinizi
açtığınız kadar gönül gözünüzü de açın ve asla yaklaştırmayın yanınıza hayatla
aranıza nifak sokmak isteyenleri. Uzak durun nefretten ve nefretin kaynağı kim
varsa.
Asalet özümüzde gizli.
Merhamet vicdanımızda saklı. Yalan ise acınası bir zafiyet göstergesi. Uzak
durun yalandan hem de mümkün mertebe tabii ki kendinizi kandırmak
istemiyorsanız.
Sevgiyle kalın her
daim…