Alınyazısı vurulmak değildir kuşların
Kırık kanatlarından sızar çaresizlik
Ayaklanır gökkuşağındaki renkler
Sevinçler gerilir iltihaplı çarmıhlara
Ve dile bulaşır sessizlik
Gideceği yeri unutmuş bir sudur göl
Kördüğümdür içindeki dalgalar
Durdukça pıhtılaşır zaman
Acımtrak bir hayatın kokusu siner avuçlara
Ve kirlenir şımarık yakamozlar
Ölü duygular içerken insan
Son isteği sorulmadan koparılır bir çiçek
En yeşil yaprakla örtülür ayıplar
Alın yazımıza siner toprağın kokusu
Ve deniz ırmağın adını sayıklar
Rüzgar besmeleyi üflerken acılara
İflah olmaz kırılmış kalemin sancısı
Aşırı doz keşkeler yüklenir cümlelere
Terk eder yerini okçular
Ve dokuz yerinden kırılır umudun kapısı
Ömür tükenirken zamanın kollarında
Dehlizlere siner çürümüş nefesler
Vedalara bandırılmış bir mendili sallar insan
Üç noktalı dipnotlar düşer avuçlara
Ve boğaza düğümlenir ayetler .
.
.
.
.