Eğiktir günahı taşıyan her omuz
Zaman , bir elif miktarı uzatır yaraları
Sesi yormadan çıkmaz cümleler
Çürümüş bir mızrak saplanır çığlıklara
Ve sessiz ağlar havariler
Damarlarda köpürürken yüzyılın ağrısı
Bir damlanın beyazına saklanır umut
Ki çiçeklerin duasıdır her yağmur
Tetik parmağında saklıdır pusula
Ve derviş aldanır uykuya
Zamansız bir ülkedir gökyüzü
Ufkunda kaybolur yorulmuş fırtınalar
Nehirler vecd ile çeker zehrini
Rıhtımsız adalarda mayalanır umut
Ve göz çukurlarına istiflenir cümleler
Vaktin darağacına asılırken pişmanlıklar
Hayatı kazaya bırakır çağın ruhu
Ölmeye mecali kalmaz insanın
Git gide tenhalaşır umut
Ve kırgınlığa boyanır düşler
Sabahın eskiyen yüzüdür gece
Karanlığı eskitir bulutsu gözlerde
Her gün bir yüz silinir aynalardan
Kıyametten önce kopar başsız bedenlerin ödü
Ve yankısını arar serâzat insan . . .
.
.
.
.