Tutsak iken savrulup da
Fark eder mi bunca
tutum yeknesak.
Yol yakın, ah üşengeç
kalbim
Sus, deme asla ve sarf
etme dudaklarında
Nakşetti bak, dilim
nasıl da titrek.
İster cefa de ister mükâfat
Koyamadınsa adını
Ne gelir elden
Buharlaşırken ruhum…
Son çaredir kabullenmek
Dibi tutmuş tüm
düşlerim
Yanar pare pare içim
Köz olmuş bak tuttuğum
elimde
Görmekten kaçındığın
Yekpare sefil gönlüm.
Ebediyetten bir mektup
Kullandığım tüm
kelimeler
Demine ait verilmiş tüm
hükümlerin
Gerek tarafınca gerek
adsız sanıklar
Meşakkatin devinimi
işte
Bütünüyle faili meçhul.
Tutamam kendimi,
Yadsıyamam asla da
kimliğimi
Çoktan niyaz ettim
Tezahürü işte garip
mazimin.
Varım ya da yok
Çoktan aldım ağzımın
payını
Bundan sonra tüm
bedellere tok ruhum.
Kanıtsız, yargısız ve sancısız
Deme asla
Ve deme de yüksündüğüm
ne varsa
Kefareti midir yersiz
yurtsuz
İşlenirken bu cinayet
sessiz soluksuz.
Vebali boynuma, ey
yabancı
Buraya kadarmış kanımca
Tüketirken birer ikişer
zamanı
Seyreldik eşliğinde
devranın.
Hüznü tutsam bir cebimde
Ve yeniden gülsem
içimden geldiğince
Mecbur bırakıldığım ne
varsa
Tutarım heybemde.
Ne isyandır ne serzeniş
Olsa olsa yetisiz bir
faniymişim nazarında.
Gözden uzak olsa da
Irak mısın sanki
Burkarken içimi acı
acı.
Şikâyet etmek ne
haddime
Konuşurum ben elden
geldiğince.
Bak yutkundum son defa
Yalan da olsa çoktan
kanıksadım
Ben bu yargısız infazı.