Üşümüş yüreklerin
tesellisi idi
Hırçın ve ağlamaklı
bakışlar
Sonsuzdu düşler hiç
olmamışçasına
Kırılgandı kelimeler
Bölünürken bin bir
heceye.
Bin bir gecenin
masalındaydı
Tüm kahramanlar;
Buz tutmuş yüreklerin
en dibinde.
Sokulgan ve sıkılgan
insanlar…
Tükenmiş ve söylenmemiş
onca serenat.
Yenilgi aslında ölümün
yalın hali
Sonsuz aslında aşkın
devinimdeki seyri
Kırgın ve yılgın onca
düş
Esareti sürerken
iklimlerin.
Ayrılık gömleği giymiş
nicesi
Savruk hayallerin
ötesinde
Çoktan çekilmiş
kalplere
Karanlığın örtücü
perdesi.
Kaçamadığın ne varsa
İster ihtiras de ister
sevi
Buydu aslında hayatın
gizli saklı hilesi.
Gömülü yalnızlığım
Göz kırparken
uzaklardan
Tutunamadığım o dalın
Kırık lehçesi.
Aşk kokuyordu buram
buram
Biraz çarpık biraz
durağan
İnsan değil miydi
Başı olup sonu olmayan.
El pençe divan durdu
mazlum
Gözlerindeki o derin
bakış
Bakmaya kıyamadığım
Ve bir o kadar mahzun.
Hırçındı sevda
Denizler kadar dalgalı
Yanıktı türkü
Bağrımı yakarken için
için.
Soramadığım sorular
bindi kıymete
Yaklaşırken adım adım
kıyamete.
Düştü her şey
Düşündüğüm ne varsa;
Yalandı işte her sözün
İnkâr etmiştin oysa.
Sitemin biri bin para
Eceldi yoklayan
uzaklardan
Usul usul ağlayıp
Sana el sallarken.
Görmedin bile o
burukluğu
Sesimin titrek devinimi
Çoktan bozguna
uğratıldığım
Kabullenemediğim o
yenilgi.
Terk edişler bin beter
ölümden
Boynumun borcuydu
dualar
Onca siteme rağmen.