Iskalamışken zamanı

Bir adım ötede nöbette ölüm

Eşliğinde o ağlaşımlarının hüznün

Karmaşık bir kâğıt yığını üzeri örtülü

Gel-geç tüm duygular

Bir bir ayıklarken çer çöpü.

 

Ne yanılgı ne tek bir yenilgi

Kurak yüreklerin çektiği o garip sızı.

Tınısı ve ahenksiz dansı süregelirken

Tutmuş işte hüzün bir elinden

Hep aynı şarkı dimağa sızmış

Nakaratı ezberde

Günbegün değişmez o nüans

Hoyrat, çetrefilli alabildiğine

Yoksul gecelerdir nöbetlediğin son durak.

 

Aykırı sevdalar meyletmiş biteviye

Yamalı bulutlar damlarken ölesiye

Yalanın rengi, yüreğin isi

Devşirme yalnızlık

Eksilirken gün ve gece…

 

Sığınmak yeri geldi mi sınanmak

Karda kışta bir sabah vakti

Varlıkta yoklukta el vermişken umutlara

Adsız şehirlerin saklı düşleri.

Yılgısı yer etmiş bir kere

Suspus ve o tedirgin varlığım

Sanısı, yankısı gizil sitemlerin

Güvercin kanatlarında saklı yarınlar

Sürgün olduğum arsız yalnızlığım.

 

( Arsız Yalnızlığım başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 27.12.2014 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu