Düşersin er ya da geç
sen de
Muhtelif cümlelerde
saklı iken sayısız imge.
Hibe etmişken onlarca
düşü
Özlemdir olsa olsa
aşkın süsü.
Sıkılgan mizacımda
saklı sürrealist sanrılar
Kırılgan her daim
Öncesinde hiç olmadığı
kadar
Ve onca söylemin
nezdinde…
Demir aldı yalnızlık
İçinde saklı o rüzgâr
Biraz bedbaht belki
biraz sitemkâr.
Nasıl nasıl çağlar
yaşlar
Yine de yeniden
durmaksızın kanar.
Hem ilk hem son
Ne gelgeç ne eksik
Tümlenmişken alabildiğine
Zikretmem asla tek bir
kelime.
Her bir yudumu ömrün
Her bir penceresi şu
kırık gönlün
Hele ki koşullandığım o
mecburi sürgün
Yeniden başa dönmek mi
Hâşâ, ne mümkün…
Düştü yolum sona en
sonunda
Bir hiçim işte belli ki
nazarında
Ne güzeldi hayat
öncesinde
Nasıl da başlamıştı
masal tadında.
Döngü aynı
Avuçlarımda saklı zaman
Devran yorgun
fazlasıyla
Dünde kaldı çoktan
Ne varsa bu düşten arda
kalan.