Nasıl dayansın, gözü yaşlı bir baba
Evladım, yavrum,neredesin? haydi gel
Bak oldu saçım,kar gibi lapa lapa
Hasrete ne dağ, dayanır ne çoşkun sel.

olur mu böyle,habersiz gekip gitmek?
boşa mı gitsin, bunca çile ve emek?
Ayıp mıdır ki,sebebini bilmemek?
De, söylesene,sen de oldun sanki el.

Eridi karlar, bak artık bahar geldi
Anla ki artık, ayrılık yürek deldi
Seninle rüzgâr,başka türlü eserdi
Şimdi oldu da,sanki poyraz, sanki yel.

Girdi araya, sıra sıra karanlık dağlar
Oturmuş baban,yıkılmış sana ağlar
Benimle birlik,sarardı soldu bağlar
Bak yaprak döktü,boynunu büktü de gül.

Artık kalmadı,yeşil gülşenin tadı
Sıla mı bildin, söyle gurbeti, yad'ı
Haydi durma gel, bırak artık inadı
Sensiz ötmüyor,ne kanarya, ne bülbül.

Gelirsen eğer,gene gönlüm şenlenir
Susduysa yürek,sen gelince ünlenir
Artık gülşende,senin türkün dinlenir
Başlar bitmeye, hem karanfil hem sümbül.
( Haydi Gel başlıklı yazı Nuri Baş tarafından 26.02.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu