Yitip gitti yine ne varsa derinden
Ne varsa ezelden miras.
Saf kan mizaçlar, yankısız telaşlar
Sevincin çağrısı çalınır uzaklardan.
Mutluluk nedense düşmez payıma
Kırılgan bir belirteç olsa da
Şu isyan bastırdığım
Sığıntı ve kesif o yalnızlık
Emsalsiz sığmaz iken yere göğe.
Sanrılar dünden yadigar
Çalıntı düşler çocukluktan
Yarınlar kavuşulası
Çok çok uzağımda.
Çekip gitmek en kolayı belki de
Belki de karışmak kayıplara
Hiç var olmamışcasına,
Ne çıkar demeli zaman zaman
Yadsıyamadığım kadar
Ne mi gelir elden
Belki de susup sığınmalı
Sığınıp dayamalıyım başımı
O soğuk duvarlara.
Ilık bir esinti nihayetinde
Dokunan yüreğe
Soğuk ve sıradan o minval
Esir düşmüş iken zamana.
Zihniyetin muhteviyatı nasıl da derin
Hicap edilesi tüm söylemler
Savları duyumların
Adları insanların
Ne fark eder bugün var yarın yoksam.
Doğmadım belki de
Ölüm neyime.
Sustum susalı
Körelmedim mi nezdinde.
Dipsiz bir kuyuda saklı yarınlarım
Görmez oldu gözlerim
Karanlığa hapsolduğumdan beri.
Doğmamış düşlerim yitip gitti
Ölü sevinçlere hapsoldu hüznüm
Yarınlar neyime...