Budala gözlerle bakakalıyorum
Düşlerimin içinden gülüşüne...
Kirpiklerim irin bulaşığı
Beynimi karıncalar kemirmekte
Bir çocuk gibi
korkularım elimde
Kavruk şiirler
yutkunuyorum
Düş sürgünü olmadan az önce
Sancılarım
başlıyor kahır kırmızısı
Saçlarımda aşk kırçılı yorgunluklar
Kederimi
saklamaz harabe vicdanlar
Dirayetsiz,
beceriksiz ve kimsesiz,
Yaşanır /
yaşanılmaz yalnızlığın koynunda
Bulutlarım açık kalmış göğümde, üşüyorum
Isıtmaya sarıyorum ruhumu düşlerime!
Düşlerimde
üşümelerim, ısınıyor / ısınmıyor...
Bir
hamal gibi taşırken üşümenin ürpertisini sırtımda
Yakıyorum her şiirimi seninle bir düş için
ve
alevler sardığında sözcükleri teker teker,
üşümelerim
ısınıyor, yalnızlığım üşüyor...
bir
sen varsın yalnızlığımı ısıtacak...
Yalnızlığımın ortasında suskunluğum/
Suskunluğumun ortasında yalnızlığım...
Elimde pimi çekilmiş bir ses bombası...
Feryat figan yitirilen sükunet
Gözlerimde kargaşa... Her taraf toz, duman...
Bir uykunun tam gece yarısı
Yıldızlar da tutuşuyor nihayet...
Benzeşik
çözülmelerin çözümlemeleri
Sarhoş
olup da can vermek düşlere haram...
Bir
biletin kerametinde düş kurmak haram...
Kahve
telvelerinde düşe inanmak haram...
Ve
düşlerime tapınmam haram kara sevdamla...
Tabular sarmış dört yanımı
Her umudum bitmiş,.. Tüm düşlerim yitmiş...
Cennet
vaatleriyle cehennemi yaşatmak...
Ne kadar
da kolay şey cehennemlik olmak...
Önce
düşlerim tutuşur gözlerimde
Bir deli
rüzgâr vurur küllenmiş hayallerimi,
Arkada
düş kırıklığı...
Düşlerim yoksa umutlarım da olmaz!
Umutları olmayanlar düş göremez...
Ve ölür yürekler düşleri yoksa...
Umudun kalmadı sürtük yüreğim,
Somurtkan, hassas ve yoksul yüreğim...
Ey cühelâ yüreğim!
Bir şiir yazmışlığın bile yokken
Sen nereden bilebilirsin yalnızlığın suskunluğunu...