I.
Yaşlanmanın her derdi benim!
Feryat figan yargılarla müfteri ilan ediyor beni...
Çok şikayetçiyim ya ondan / ondan!
Onsuz yaşadığım basamaklar,
merdivende kırılan yıllar...
Kiminde çıplaklığımla uygunsuzum,
kiminde sırlarımla uyumsuzum... uykusuzum / da,
geri gelmez / boşa harcanan / da,
hep vurdumduymazım / hem de mutluyum / da
bakınca hiçliğin içine / boşluğu doldurdum kusmuğumla...
bir tek… bir tek ben miyim?
aptal, akılsız, alık, ahmak, budala...
söz geçirmek zor şeymiş yüreğime,
yorulmak nedir bilmiyor yine...
üç adım yürütemezken KOAH’lı bedene,
habire koşmakta sevda peşinde...
…
Susacağım diyorum, susamıyorum!
.feryat figan kaygılarım, düşüyor dilime
Çıplaklığımı saklıyorum,
sırlarımı anlatıyorum şiirime...
yana yakıla yaşıyorum gönlümce
yaşıyorum sana / yanıyorum
sana yaşıyorum / kendime yanıyorum...
II.
Başı boş bırakınca gönlü,
ota da konuyor, boka da...
Hiç istemiyorum, hiç,
gönlüm sende olmasın!
Sen yine de dönüp bir bak kendine...
Söylemeyeyim diyorum, çenemi tutamıyorum!
Gönlüm sende...
Ben istemiyorum irademle,
ama iradesiz gönlüm istiyor işte...
Söz geçiremiyorum sana gönlüm,
biliyorum,
biliyorum gönlüm, sen de biliyorsun,
kimde olmak istiyorsan peşinden gidiyorsun...
Gidersen git, karışmıyorum işte,
dersem de inanma...
Kim o?...
seni kul edebilen kendine...
Sebep nedir?...
hâlâ yana yakıla çekmene...
lütfen kulak ver öğüdüme
sen inan bana yine de / esleme
eslediğinde hiç dinlemedin ya...
karşı çıkma hemen be!
bi defa da dinle! / gitme!...