Babama Japonya'yı Sevdiren Kadın-44


...

“Babasıyla tanıştınız mı?”

 

“Hayır”

 

“Ayumi ailesi hakkında bir şeyler anlattı mı?”

 

“Ayumi öz annesinin öldüğünü, babasının yeniden evlendiğini, babası bir firmada çalışıyormuş. Üvey annesinden iki de kardeşi varmış ama üvey annesi ile pek görüşmüyor… Halası ve eniştesi emekli insanlar ve Tokyo’da bahçeli bir evde oturuyorlar.  Çocukları olmamış. Ayumi’yi ise kendi evlatları gibi kabullenmişler. Neredeyse Ayumi de onları kendi öz ailesi gibi görüyor.”

 

“Tokyo’da onu nasıl görürüm? Bu konuda ne yapmalıyım? Bana bir akıl ver yavrum. Nereden başlamalıyım? Bana bu konuda yardım edersin değil mi? ”

 

“Elbette size yardım ederim. İsterseniz sizi Ayumi ile farklı bir yolla tanıştırayım. Birden değil de, alıştıra alıştıra annesi olduğuna bir fırsat ve zemin hazırlayalım. Bu fikrime katılır mısınız?”

 

“Neden katılmayayım yavrum. Sizi tanıyalı çok kısa bir zaman oldu. Ama sanki sizi yıllardan beri kendi çocuğumu tanıyormuş gibi tanıdığımı hissediyorum. Duygularım bu güne kadar beni pek yanıltmadı. Sizin sayeniz de onu buldum ya! Uzaktan da olsa onu görmeye, uzaktan sevmeye de razıyım.”

 

“Onun yakında dönem bitirme sınavlarını tamamlaması lazım. Onun için olağanüstü bir şey yaşamaması gerekir ki, bu onun sınavlarını etkilemesin. Yoksa bu onu alt üst edebilir.”

 

“Yavrum, o zaman Ayumi’yi sana emanet ediyorum. Onu daima koruyup kollamanı istiyorum…”

 

“Hitomi Hanım, Ayumi bir çocuk değil ki! O artık yetişkin kocaman bir bayan…”

 

“Öyle deme yavrum. Dünyanın ne hale geldiğini sen de biliyorsun. Her insanın koruyup kollanmağa, sığınabileceği sıcak bir limana ve iyi bir sahibe ihtiyacı vardır.  Güvenilir ve emin birisiniz. Duygularım beni yanıltmıyor. Yüreğim her hususta sana güvenebileceğimi söylüyor. Dünyada güvenilebilecek insanların sayısı her geçen gün biraz daha azalıyor, nesli tükeniyor sanki…”

 

“Ayumi kendini gayet iyi yetiştirmiş bir kızdır. Kendine güveni tamdır. Uzun zamandan beri ona karşı koydu isem de azmi ve iradesiyle beni ikna etmeyi başardı.”

 

“Bak buna ben de sevindim.”

 

“Unutmamalısın ki, kızımın emin ellerde olması en çok beni mutlu eder.”

 

“bu güne kadar ondan kaçmaya çalışıyordum ama bundan böyle, onunla daha yakından ilgileneceğim… Gözünüz arkada kamlasın. Elimden geldiğince korur ve kollarım. Emanetine de sahip çıkmaya çalışırım.”

 

“İşte şimdi gözüme girdin. Gönlümü rahatlattın. Sizin gibi biriyle tanışmak beni mutlu etti.”

 

“Hitomi Hanım”

 

“Buyur yavrum”

 

“Ben gönül işlerinden pek anlamam. Benim bu güne kadar gönül işlerine ayıracak pek zamanım da olmadı.”

 

Hitomi Hanım Safa’yı dinliyor, onu gözünde büyütüyordu. Rüyasının tahakkuk edeceğine, elinden tutup bataklıktan çıkaracak gencin bu olacağına inanmaya başlamıştı... Ona gönlünde ve evine bir yer ayırmaya çalışıyordu. Kendi hayal dünyasından sıyrılarak, “Ne anlatıyordun?” dedi. Safa anladı ki, Hitomi Hanım son anlattıklarının hiçbirini anlamış değildi. Hitomi Hanım tekrar sordu

 

“Ne anlatıyordun yavrum?”

 

“Yoo, yok bir şey”

 

“Gönül işleri falan gibi bir şey söylediniz sanki. Yavrum bu senin daha önceleri duygu kirliliği yaşamadığını gösterir. Temiz olduğunu gösterir.” 


O arada telefonuna bir mesaj geldi. Dr. Safa, Hitomi Hanımı dinliyor, telefona gelen mesaja aldırmıyordu.

 

“Telefonuna bir mesaj geldi. Baksana yavrum. Önemli olabilir…” Hitomi Hanımın uyarısı üzerinde Safa telefonunu eline aldı. Gelen mesaja baktı.   Ayumi’den gelen sesli bir mesajdı.

 

“Neredesin Vicdansız? Hala ortalıklarda görünmüyorsun? Ya sen gel, yoksa olduğun yere ben geliyorum,”

 

Açılan sesli ve görüntülü mesajı Hitomi Hanım da dinledi. “Bakabilir miyim?” dedi.

 

Safa “Elbette” dedi ve telefonu Hitomi Hanımın ellerine bıraktı. Hitomi Hanım kızının yüzüne bakıyor, onun sesini dinliyordu. Bunu birkaç kez tekrar etti. Yıllar sonra kızının resmini gören Hitomi Hanımın gözleri yaşardı. Onun hasreti yüreğinde hala kanayan bir yaraydı. Bir gün çok uzaklardan çıkıp gelen bir yabancının, uzun yıllar öncesinde yazıştığı mektup arkadaşının oğlu olduğunu nereden bilecekti. O yabancının aynı zamanda yıllardır izini bulmadığı diğer kızının en yakın arkadaşı olacağını hayal bile edemezdi.

...


Devamı Var

...

Ant-150515

( Jap. Sevdiren Kadın-44 başlıklı yazı KOCAMANOĞLU tarafından 18.08.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu