Kristal avizeler asıyorum
’gök’ yüzüne, her rüzgarda hışıltı sesleri, yorgun
şeraresi şırıldamakta sarımsı şafakların,
işe gitmekten yorulan okul kızları
içine çekiyor angarya hizmetleri
tarlalarda yaban otlarını çapalamayı öğrenmeli
oğlanlara metupyazmayı öğrenmekten evvel
’gök’ yüzün, kızım, güzaf
tavşan yürekli sezgilerimle
saplanıyor içime, acıyorum...
kendimi hiç sevmiyorum!
rengim değişken peygamber böceği
gibi
rengim utanıyor, kap kara karşında
renklere boyuyorum rengimi tuvallerimde
yok edilemezken enerjin ellerimde rengim kristal, ışıl ışıl,
rengim balgamtaşı
değersiz harflere yazılı varlığını tarlada, ahırda
değersizleştiriyorum hizmetlerinden
belki de kendimi...
kendimi hiç sevmiyorum!
yarım bir türkü çığırdı
bağlamam dün gece
senin adın üzerine
sesim detone
sesim akort tutmuyor
yüreğime ’gök’ yüzünü aldım
topal kalmış duygularının
as kristal avizemin ışıltısına
çapadan sonra gel,
kirlenelim...
kendimi hiç sevmiyorum!
çürütüyor tenimi yaban otları...