...





...sonra
o sözlerin az sonrasında
koca cehennem oturttular sanki boğazıma
kâlbime düğüm
ayaklarıma pranga
ne ağırdır susmanın verdiği sancı
dağa taşa vursan kendini nâfile
anlaşılmıyorsa âhval
hâl hep duman
gözler hep uzaklı

böyle olmamalıydı
kendi canında ecel besleyipte
azrail’e emrivâki yapıp hadi gel! dememeli
Tanrıya ayıp etmemeliydi
insan
nefsinin kirli ellerinde.


bakmasınlar öyle mânasız anne
kayıp gitti gelecek ellerimizden kum gibi
takvimler yorgun artık
çaylar demsiz
şiirler de kafiye eksik
zaman vakitsiz durdu diyorum
anlamlar niteliksiz...


sormasınlar sebebini hayıflanmalarımın
sesli düşünüp
üz’günlüğümü okuyorum kırlangıçlara
hastadan ziyade yastayım
kor kuyulara emanet
gözlerim
anlat hepsine
bir de onlar
nârıma hâr olmasınlar
anne...


...

âh onlar
ölümü unutanlar!
yaşasın hayatı, hayat onları yaşasın
biz
ölümle mutluyuz
umutluyuz toprak şarkılarımızda
ki karşılaşacağız birgün
ve biz
bekliyor olacağız onları cehennetin kapısında...



...
( Üz’günlüğüm... başlıklı yazı Nar-ı Çiçek tarafından 28.08.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu