Adımlarını saymaz olduğum düşümün kıblesinden

Sesleniyorum ses olduğumu bilmek ise

Yüreğin tüm derdi

Hiç mi hiç yüksünmüyorum da

Unutulmuş kıtaların uğultulu kıyılarında,

Uyutulmuş hecelerin hicap dolu uyaklarında.

Soluklanıyorum ara sıra

Bir söyleyip bin işitiyorum

Sonra işkilleniyorum pervasızca çekiştirirlerken

Sağımdan solumdan düş katilleri:

Son bir yordam son bir çaba

Karıştırıyorum denizin dibindeki çakıl taşlarını,

Bulduğum değil de umduğum,

Dilediğim değil de sahip olduğum

Yüz sürdüğüm aşk’ın kalan izine

İz bildiğim yürek sesine.

 

Kımıltıların esaretinde

Hani o gümbürtüye giden gönül aşı:

Nezaretinde sevginin ılık ılık sararken

Başının tacı desen keşke de

Yol bilmez iz bilmez o garip bir başına

Neyler kırılgan yüreğiyle.

 

Kıyısından köşesinden nasiplendiğim

Bir ömrün kim bilir sondan kaçıncı sayfası

Yüksünmeden becerebilsem de sevmeyi

Yol atlası mı yoksa yürek değirmeninin öğüttüğü

Ve öğütüldüğüm kerelerce.

Kursağımdaki son lokma

En helalinden en değerlisi

Atadan yadigâr,

Örselensem de

Alamazken kendimi

Meylerken her yeni aşkın satır başında

Son bir reverans içinde yüzdüğüm

Aşk’ın gözyaşına.

 

Saklı gölgeler saklı izbeler

Gizemli kadınlar sır dolu şehirler

Varsıl ömürlerin yüzsüz suretleri

Suret bildiğim hikâyelerin adsız kahramanları,

Hükümranlığında hayat bulmaksa muhalif yergilerin

Siyah beyanatlarında,

Hecelediğim satırlarda kimliksiz kaldığım günlerin

Acısını çıkarırcasına telef olmuş bir hengâme olsa da

Şu yaftalanmış kemiksiz bedenler

Alt tarafı ölüme gebe gün

Gece düşmeden gözlerime.

 

Yitip gitmelerde saklı maharet

Yoksa neylerim acısız günün döngüsünde

Istırap yüklü değilse gönül

Eksik kalırım ayağım altına serilmiş

Kayıp coğrafyaların iklimsiz boyutlarında

Vuku bulan bir oyunmuşçasına.


Çalıp çırptığım söz öbekleri

Esir tutulduğum gönül hapishanelerin hele ki

Kaçmak olsa da son çare

Kaybolduğum cemalindeki belki de

Takıldığım çelmesine aşk batağının

Sızarken yürekten hece hece.

( Düş Katilleri... başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 7.09.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu