sabahı nasıl bulacağımı bilemem
bir güneşe tutunmazsam
bir mum alevi eşliğinde yazsam harflerimi
günahlarımı çıkartacak bir kaç itiraf
teslim etsem ellerine ellerimle her günahı
göz hapsinde
tutma beni, açılsın kapakları
sakınma bakışlarının ışıltısını
yumsun herkes gözlerini, bir sen bak
rutubet koksun romatizmalı diz bağların
herkes kalsın bir sen gel
saçlarını okşayan o temiz yağmura karışmalıyım
uyanmalıyım gözlerinde sabah mahmurluğundan
güneş senin yüzünde açsın
saçlarını ellerimle taramalıyım
bir gümüş tarakla boyamalıyım perçemlerini
kızıl şafağın renginde
saklasak ağlayan gözleri karanlığa
ikimiz de secde etsek benim tanrıma
ıslandığın kadar yağmuru akıtıyorsun
benden sana söylemesi,
unutulduğun şehirler taşımıyor izlerini
artık tartışılmıyor uçuk kaçık aşklar açık oturumlarda
her aşk kendi
yalanını oynamakta
kimseler bilmesin sen bende kal
mümkünse yazılmamış bir hikayemiz olsun
bir kitabe yazdırma mezarıma,
karanlıklarımda korkularım var
çiçek tohumları
gömme toprağıma
beni öldüren bedenin kokusundan kusarım belki
uyanmayacağım bir daha
sırıtarak kalacağım götürebildiğim bir kaç dişle
Mutlaka bende kalmalısın,
ölmeliyim gözlerinde...