Soğuk.
Pul pul kar.
Karı rüzgar kovar.
Kar, inat eder, savrula savrula yere konar.
Rüzgar hiddetlenir buna, uğuldar
Kar, şiddetlenir, yağar, yağar, yağar...
*
Cami kapısında bir yaşlı adam,
Gözleri ama
Yaşlı adam hep burada
Yaz, kış, bir avucu açık dilenmekte
Acınacak bir hali var…
Acınacak bir hal…
Bir zamanlar bu adam çok zengindi.
Malı mülkü her şehirde var idi.
Yediği önünde, yemediği ardında idi.
Arabaları, uçağı, helikopteri emrine amadeydi.
Şöhreti, şanı yerindeydi.
O kürkler, elbiseler öyle bir güzeldi.
Şimdi yok hiçbiri, anadan üryan
Örtünsün diye bir çaputu vermek gerek
Herkes bu adama hayran iken
Gözüne girmek için büyü yapanlar olurdu
Başları önlerinde mahcup yürürlerdi yanında sadık bir beygir gibi
Kalmadı iyi gün dostları, kaçtılar hepsi
Acımalı mı bu hale, gülmeli mi?
Allah böylesine zorda bırakmasın kimseyi,
Beş vakitte cami önünde el açıp dilenmeyi.
Görmez kimse adamı, göz ucuyla bakıp geçer
İyi günde dostta var, yar de var,
Yoksa elde avuçta, var olanlar yanından kaçar…