Caassiopeia’dan
on bin yıl önce çıkmıştım
On
bin yaşındaydım
Sense
Yıldızların
en parlağı,
Kuasar’dın,
Yüz
milyar yıldızın
yüz
katı ışık yayarak gelmiştin
buluşmağa…
İkiyüz
milyar yıldızıyla Samanyolu doğmuştu odama
Samanyolu
iki
yüz milyar galaksinin
yalnızca
biriydi…
iki
yüz milyar yıldızın
Adlarıyla
saymıştım her birini sana
Her
bir yıldızın etrafında dönen uydularını da
Her
birine ait duyarlı/duyarsız anılarımı anlatarak;
dinlemiştin
tüm yıldızları merakla
sadece
Güneş’e için ısınarak…
Güneş,
Bana
da en yakın yıldızıydı Samanyolu’nun,
Hemen
şurada
Sekiz
ışık dakikası uzaklıkta…
İki
yüz milyar galaksinin her birinden
İki
yüz milyar yıldız doğdu geceme
Yıldızlar
Yüzlerce,
hatta
binlerce yıl evvelki halleriyle gelmişler
sırf
beni seyredeceklermiş
hiç
kimsenin olmadığı bu yerde
bir
beni…
sen?
Gelebilir
misin onlar gibi,
Gitmeden
önceki halinle?
Tüm
ışıklarımı söndürdün,
Sigaranı
söndürür gibi,
Aydınlığın
mı kaldı dünyamda?