Gönülsüz tüm şarkılar
ve rengini azat eden
Bir devinim:
Rüştünü ispat etmiş
çalkantılı bir hezeyanı ise
İlk günden beri şart
koşan.
Gönülsüz o asi aşklar,
Fazlasıyla nüktedan ve
yüreksiz bir sitem,
Aşka nazire eden bir
ikilemde can bulan
Yine de kırsalı iken
gömüt bildiğim
Devrik cümlelerde saklı
ibadeti imgelerin.
Susmalardan ibaret
aslında
Sabır taşım çatlamazdan
önce
Her halükarda neşeyi
payidar kılan.
Tekil bir isyan mı
yoksa
Hatta menfi bir alev,
Sürç-ü lisan eylediğim
muteber bir döngü;
Anlık kaygıları
bertaraf eden
Sorumlu imgelerin şart
koştuğu,
Hanidir tekelinde iken
hüznün,
Muaf tutulduğum bir
dava
Şu seferberliği
yüreklerin isi,
Kıpraşan iniltileri
iken gök kubbe
Damıtırken rahmetini
Sakıncalarına rağmen
Ilgıt ılgıt esen rüzgâra
nazire eden…
Beyhude bir çöküş tam
manasıyla;
Savsaklandığım bir
harabe iken yürek yarası.
Dünden muteber bir
hezimet o çatık kaşların,
Sığındığım mecrada son
bulan bir yenilgi kadar asılsız,
Nüansı gölgelerin
Ve seğirttiğim o
tapınakta son bulan bir rüya,
Sanrı yüklü serzenişlerde
gizli
Günü birlik sevgiler
kadar kayda değmez,
Adını unuttuğum yüzünde
gördüğüm şu isyan.
Bir rota mademki
yüreğin çığlıkları,
Hangi beyanat ise
gölgeli bir aşkın tevafuku,
Sus ve sakın tek kelime
söyleme.
Günah hem de nasıl,
kırık bir eksende,
Yürürken kapıldığım rüzgârın
Engin nefreti.
Yine de
vazgeçemeyeceğim o nazenin biraz da kırgın
Bir kelamdan arda
kalan, son hutbe,
Bir yandan
gölgelendiğim yanık bir türkünün
Adı kayıp nakaratı.
Tümden gelen bir
serzeniş mademki
Aşkın notası,
İzah edemeyeceğim koca
bir yenilgi
Kayıp ruhların
izbelerdeki dansı.
Rücu etmek payidar
kılan sevgiyi,
Dokunmak kadar kutsal
Sevgi denen çiçeğin
kırık dalına.
Dünlerden sızan bir
hegemonya,
İstikrarsız
menkıbelerde hayat bulan,
Yitik bir sancı beyhude
olduğunu bilsem de şu efkâr,
Gözlerim kapalı
yürürken hidayetin enginliğinde.