Dedik ki, övün, çalış, güven!
Sevin sahip olduğun topraklar için!
Ye, iç, yediğin haram değilse,
bir ardniyeti sulamıyorsa içtiğin.
Ve yediğin içtiğin kabı pislemeyeceksen…
Vatana ihanetin beyni yok.
Gafil avlanmış kafatası.
Bu hissizliğe delalet.
Sanki kuytu bir zamanaşımından gelmiş!
İhanetin ölümlü olduğunu öğrenmemiş daha…
Kardeşliği seslendirmenin handiyse kusur oluşu,
nice bedhah vurdum duymazlığın nedeni.
Sevgide geri kalan, umutsuzluğun nedenidir,
madur ettiği halkı için…
Merhametten maraz doğuyor:
Ekmek yediği teknenin önündedir hala;
duygu darağacında utanmazlık dal budak.
İnanın ki, bu bir tesadüf değil;
yaptıkları yapacaklarının kanıtı.
Tarih sayfaları yazıyor ihanetleri.
Bir ben istiyorum sabırlı kalmayı
ve akılsızlıklara uzak durmayı.
Şiddete başvurmayı erteliyorum olabildiğince.
Kötülüklerine iyilikle karşılık veriyorum…
Yaptıkları düşlerini gerçekleştirmek değil, ihanet.
Yaptıklarının hiç biri haklı çıkartmıyor
ekmek teknesini pislemesini.
Merhametim tükendiğinde mahvolacaklar…
Yaşadıkları karanlıkta yok oluş…