En ıssız şarkıyı mesken
edindim
Ve meşk ettim demli
hazanı.
Yâd ettim dünün
güncesini,
Derken susa rağbet
ettim ölüm öncesi.
Bir avazda doğmuştum
oysa ve
Rencide edilen gök
kubbede
Sükûtu aşk bellediğim.
Bir gönlün sefahat
bekçisiydim zaman zaman,
Hatta sırnaşık üç beş imgeyi
mağdur kılmıştım
Düşmezden önce yolum
şiire.
İndinde bir reçine,
Gölgede asil bir
yalnızlık
Ve meylettiğim her
tümcede
En noksan yanımdı sesi
özgürlüğün.
Bulutlardı evim çok çok
öncesinde,
Annemin rahmine
düşmezden evvel.
Gönlü kıble bildim,
Sona ramak kaldı
Ve rast geldim ansızın
bilmediğim bir nükteye.
Yoldan çıkmıştı madem
insanlık,
Ben de mi uymalıydım bu
kayıp nesle?
Asla, dedim
Ve demez olsaydım
keşke, dememe ne hacet,
Vuku bulan bir badireyi
ant bildim,
İçinde döndüğüm şu
kısır döngüde.
Gölgelendiğim hangi
yürekse,
Baş koyduğum
Ve rast geldim
sencileyin bir meşke,
Mabet bildiğim
kucağında sevginin.
Isırgan otları sarmıştı
dört bir yanımı
Ve yâd ettim vefalı
yarin yüreğindeki
O metruk izleği.
Bir yanımda sen,
Bir yanımda sensizliğin
özlemi.
Sondan kaç önceyim,
diye sorma asla
Hele ki adımı bile
unuttuğum böylesi bir hazanda,
Yol verdiğim aşka selam
söyle
Ve unutmadan sevgili:
Adını da kırağı çaldı
yüreği de,
Hem bilmez misin,
Hüzün benim beşinci
mevsimim.